...bir kurşun saplanır beynime!
bir adam gelmiş cennet bahçelerime
eblek suratında domuz cemali nur’un ışıkları kararmış, simsiyah bakışlarında şeytani kin yuvası gülücüklerinde bana diş bilemesi var!.. bir adam varır yanı başına, gurursuz el uzatır ben diye, ben değil o! malazgirtin berraklığı yüreğimde ak/pak yeditepede yelesi kınalı heybetli kırat bakar Rizeli çocuğun cehaletine kişner, dört nala şaha kalkar öfkeleri... üç kıta da iz sürdüğüm duruşlarım nerde bana diz çöken zalimlerin titrek sesleri kadınları yok sayan ortaçağ kalıntıları devleşen cücelerin sindikleri inler nerde arayışlarda yüz yılları devirirken ihtişamımla... yenik düşerken son asrın puştluğuna ben domuzlar sürüsü gördüm inlerinden çıkan talan edilmeye hazırlanmış kutlu ülkem de Ayasofyanın nurları kazınırken bildik ellerle ecele susamış bir çakalın kinleşmiş ulumaları gök kubbeden gelen bir kurşun saplanır beynime!.. |