ŞİRİN İSTANBULŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ŞİRİN İSTANBUL
Onca şaheserleri beton yutmuş..! Gel de kahrolma be şirin istanbul.. Geçmişi insanlar çoktan unutmuş!.. Gel de iç geçirme şirin İstanbul Seyretmek ne mümkün!. artık denizi, Mimar Sinan`ında kaybolmuş izi, Keşke duyan çıksa şu sesimizi, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Artık kucak açma!..yetmez kolların Bak tıkanmış geçit vermez yolların, Bunca meyvaları çekmez dalların, Gel de iç geçirme şirin İstanbul.. Kirlenmiş denize baktım limandan, Gökyüzü görünmez pustan dumandan, Rahat uyurmu ki Fatih Kumandan,, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Yeşil tepelere beton dökülmüş, Ağaçlar sökülüp beton dikilmiş, Bu yükün altında belin bükülmüş, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Çeşmelerden akan suyun içilmez, Bir uçtan bir uca o gün geçilmez, Yıkılan esere paha biçilmez, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Avcılar sarmış dört bir yanını, Yarasalar dolmuş içer kanını, Kaçanlar kurtarır burdan canını, Gelde iç geçirme şirin İstanbul. Taş ve toprağını altın yapanlar, Talana göz yumup oyu kapanlar, Hani nerede şimdi sana tapanlar, Gel de iç geçirme şirin istanbul. Kimine bol verip çok azdırırsın, Bazen yalın ayak aç gezdirirsin, Yaşanmaz olmuşsun can bezdirirsin, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Köyü kasabayı hepten terk ettik, Telafisi olmaz bir hata ettik Senin suçun yok ki, bizler kirlettik, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. UĞUR YENİLER..ESKİŞEHİR
Onca şaheseri betonlar yutmuş..!
Gel de kahrolma be şirin İstanbul.. Geçmişi insanlar çoktan unutmuş!.. Gel de iç geçirme şirin İstanbul Seyretmek ne mümkün!. artık denizi, Mimar Sinan`ında kaybolmuş izi, Keşke duyan çıksa şu sesimizi, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Artık kucak açma!..yetmez kolların Bak tıkanmış geçit vermez yolların, Bunca meyvaları çekmez dalların, Gel de iç geçirme şirin İstanbul.. Kirlenmiş denize baktım limandan, Gökyüzü görünmez pustan dumandan, Rahat uyurmu ki Fatih Kumandan,, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Yeşil tepelere beton dökülmüş, Ağaçlar sökülüp taşlar dikilmiş, Bu yükün altında belin bükülmüş, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Çeşmelerden akan suyun içilmez, Bir uçtan bir uca o gün geçilmez, Yıkılan esere paha biçilmez, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Avcılar sarmış dört bir yanını, Yarasalar dolmuş içer kanını, Kaçanlar kurtarır burdan canını, Gelde iç geçirme şirin İstanbul. Taş ve toprağını altın yapanlar, Talana göz yumup oyu kapanlar, Hani nerede şimdi sana tapanlar, Gel de iç geçirme şirin istanbul. Kimine bol verip çok azdırırsın, Bazen yalın ayak aç gezdirirsin, Yaşanmaz olmuşsun can bezdirirsin, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Köyü kasabayı hepten terk ettik, Telafisi olmaz bir hata ettik Senin suçun yok ki, bizler kirlettik, Gel de iç geçirme şirin İstanbul. Uğur YENİLER |
selamlar