ALIŞAMADIM
ALIŞAMADIM
Bir sabah erken Oğlumun ayakkabılarına bakarken Bir sefere çıktım çocukluğuma doğru İlk ayakkabımı aldığım gün Hani lastik olmayan Hani kundura dedikleri, Babam; alırken yine eli lastik ayakkabıyla birleşti Sebebi çepte bir kaç kuruş arttırmak. Sabret kızım sonra daha iyisini alırız derken Gözlerindeki acı buğulu bakışları şimdi hissediyorum. Ah be çocuğum yine boyama kalemlerinin her biri bir tarafta Derken oğluma, Değil boyama kalemleri, Artık o kadar küçüldü ki tükenmez kalem kapağı takarak Büyütmeye çalıştığım kurşun kalemimi kaybedip, Babamdan kalem almak için para istediğimde Nasır tutmuş ellerini ceplerinin üstünden, Sanki içinde, ne olduğunu bilmez gibi, Hani belki unuttuğu cepte köşe kapmaca oynayan, Birkaç kuruş var mıdır? Diye bir kez daha yoklayarak, Sabret kızım şimdi bozuk yok , akşama bozdurayım derken, Gözlerindeki acı çaresizliği şimdi anlıyorum. Yüz metre evlere sığamayıp borç yiğidin kamçısıdır diyerek Yarın iki metrelik kara çukurlarda Nasıl yatacağımızın hesabını düşünmeden, Loğlanma zamanı gelmiş, Akan kerpiç damdan, gece yorgan üzerinde raks eden Yağmur pıtırtılarının sesiyle uyandığımız, Yer değiştirip yatakların, akan yerlerin altlarına Sütlü sahanları gibi Yan yana dizilen leğenler geliyor aklıma. Sabredin çocuklar…. Bir gün refaha ereceğiz derken Babamın kanayan yüreğini şimdi hissediyorum. Ah babam ah… anılarımla aramda köprü olan Kulaklarımın birinden bir diğerine atlayan Sabret kızım sabret çocuğum sözcükleri Sabırla koruğu helva yaptık babam sabrettik. Şimdi hesabını bilmediğimiz, rengi uymuyor diye Hergün değiştirdiğimiz bir yerine onlarca ayakkabı, Elimizde bile tutamayacağımız kadar küçük kalemler yerine Dolması, tükenmezi, pasteli, kurusu, boyası, Yan yana dokuz kardeşin yattığı tek göz damların yerine Her çocuğa bir oda, üç artı birlere bile sığmayan Büyümüş açgözlü nefsimizi sığdırmaya çalıştığımız İki yüz metrelik evlerimiz de var, Modeli eskidikçe değiştirdiğimiz arabamız da Heyhattttt….. Evet babam evet hayat değil sen sabretmeyi öğrettin, Ama hayat senin yokluğunu nasıl dolduracağımı bana öğretemedi. Şimdi her şeyim var ama sen yoksun , Topraklar seni sıkmasın canım babam. Zühal EKİCİ |
bu şiiri kendi sesinden ilk defa dinlediğim zaman
gözlerim nemlenmişti
okurken yine aynı duyguları hissettim
kutlarım canım arkadaşım
sevgilerimle