suç zamanda
/Tepe taklak mı giderdi her şey
Yoksa tik takların mı durması gerekiyor/ İnsanlığın kara borsaya düştüğü bir zamanda Hangi masal avutur ki kanayan yanlarımızı İçi boşaltılıp pamukla doldurulmuş yüreklere Hangi takılan maske yakışırdı Hayat zaten bir oyundu Oyun içinde oyun, oyun, oyun… Soyun şerefliydi oysa, ya sonun! Bu devirde herkes oyuncu, herkes manken Bu devirde herkes her şeydi Ama hiç kimse bir şey değildi Bu devirde Herkes her şeyi bilirdi Ama hiç kimse “BİR” şeyi bilmezdi Çivisi çıkmamıştı dünyanın Burada her şey ya metaldi ya betondu Yumruklar çelikti, konuşurdu suratına suratına Duyular betondu, severdin kusardı suratına suratına Roller de değişti tapılanların bile taptıkları k/tapılar var Kimi paraydı, kimi şan, şöhret, kimi şeref, onur, haysiyetti Kimi de bilmen ne… Ama sus, konuşama! Suç zamanda Önceden de böyleydi ya dünya Beton kütleler, zifiri bacalar Azimle göğü de deldiler Ama sus, konuşma! Suç zamanda Sürüden ayrılanı kurt kapar ya Kendine bile hayrı olmayan et but parçaları Kendi çocuklarının kurtları Avunun! “Suç zamanda.” |