BU MEVSİMDE AYRILIK OLMAZ...
Bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu
böyle bitmemeli bu sevda bir kaç güne kalmaz yağar kar buz tutar ellerim ellerini özlerim bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu geceleri soğuk olur üşürüm nefesini hissetmek isterim ben sensiz duramamki bu şehirde hatıralarla başbaşa kalamam bu mevsimde gidemezsin sen bir kaç güne kalmaz buz keser Ankara kimse anlamaz gidişini kimse bilmez kimse sevmez senin gibi beni söylesene kim çeker benim aksiligimi kim geceleri üstümü örter kim bilir sabahları reçel olmadan kahvaltı etmediğimi bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu göz yaşlarını sildi elleri ile bu mevsimde gidilmez kim yakar sobayı kim sabahları taze ekmek alır bana ilaçlarımı kim hatırlatır senden başka çocuklar büyüdü zaten hepsi evlendi hepsi işinde gücünde kimin yanına sığınırım ben kim alır beni yanına kim akşamları meyvemi soyar gece yanlız korkarım ben çatıda damlatıyor zaten kim gelir onarır gözümün yaşını kim siler senin gibi bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu yaşı yetmiş beş bilemedin seksen ayakta durmaya çalışıyordu eşi bir tabutun üstünde boylu boyunca uzanırken gitme diyordu gitme bu mevsimde ayrılık olmaz bana yalan söyledin sen iyiyim dedin acını ızdırabını gizledin hani beni yanlız bırakmayacaktın sen bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu sevdiğinin üzerine kara topraklar atılırken yavaş yavaş ayrılıyordu herkez mezarlıktan o ise çökmüş ağlıyordu gitme vakti gelmişti korkuyordu yolu bulamazdı gidemezdi korkuyor anlatamıyordu boğazına düğümlendi cümleler bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu gözümün önünden hiç gitmedi hıçkırıkları küçük masum bir kız çocuğu oluvermişti sanki çaresizdi titriyordu elleri toprağından bir parça aldı önce sonra omzundan şalını çıkartıp örttü üstüne hem o üşümesin hemde ben geldiğimde bulmam kolay olsun diyordu ağlıyordu Ankara ağlıyordu melekler mezarının başından kaldırıp koluna girdik çatımız akıyor diyordu yağmur yağıyor sızdırıyor işte ondan başkası yapamaz ondan başkası beceremez onarmayı gözyaşları karıştı yağmura onunla ağladı Başkent ANKARA ertesi sabah aldık haberini dayanamamış bu acıya zavallı kalbi gece yatağa girmek istememiş önce korkuyorum demiş salonda oturmuş saatlerce sonra gülümseyerek kalkmış yerinden yavaşca yatağına yönelmiş ve uzanmış tek kelime etmemiş kimseye kapatmış gözlerini birkaç damla yaş daha süzülmüş gözlerinden sabah kızı seslenmiş kahvaltı hazır anne sonrası aynı işte omuzlar üstünde son yolculuğundada yanındaydık yine bu mevsimde ayrılık olmaz diyordu haklıydı belkide hiçbir gece yanlız uyumamıştıki o son geceyide yanlız geçirmemişti işte sevdiği uyumak için gelmeseydi yanına hiç takılırmıydı o tebessüm nur yüzüne yanlız uyumaktan korkan bir kadın kavuşmuştu işte gülümseyerek kapattı gözlerini ve mutluluktan dökülen gözyaşlarını yine eskisi gibi cennette eşi sildi duyanlar duymayanlara duyursunlar BU MEVSİMDE AYRILIK OLMAZ Murat AY |
ifadeleriniz çok kuvvetli ve içine dokunuyor insanın , mahrem duygularının saklandığı kuytulara
bu etkileyicilik kaleminizin gücünden geliyor
tebrikler saygılarımla