YALNIZLIK ZAMANIyüzümü duvarlara dönüp şiir yazıyorum / bütün insanlar yüzlerini duvarlara dönüp şiir yazıyorlar hiçbir şeye aldırmayan duvarlarda en büyük çatlak bütün sözcükleri gizliyor ben tutup eski resimleri / boş duvarlara çivileyip / yalnızlığı anılarla örtüyorum bütün insanlar yalnız kalınca yalnızlıklarını anılarıyla örtüyorlar seni düşünüyorum bütün insanlar biryerleri / birilerini düşünüyorlar gecelerin uzun süren bunalımlı saatlerinde düşünüyorum seni sonra son üç beş kuruş verip yoksul çocuklara bütün duvarlarına adını yazdırıyorum bu kentin / şafak vakitleri alaca gün bitimlerinin belli belirsiz tülleri ardında kendimi seyrediyorum doğumuna / yaşamına / ölümüne tutsak düştüğüm kendimi bütün insanlar kendilerinden biraz uzaklaşınca / uzun uzun kendilerini seyrediyorlar bütün insanlar sevişiyor / gülüyor / ağlıyor yada şiir yazıyorlar sen geceyi yokluyor olmalısın duyarlı ellerinle bense yalnız benimleyim / yalnız benimle olmaya alışıyorum yüzümü duvarlara dönüp şiir yazıyorum / duvarlar bana alışıyorlar bütün insanlar bütün ortamlarda bütün koşullara alışıyorlar oysa içine karanlık katılmış kıyısında bir denizin / seni düşünmemeliydim bütün insanlar hiçbir yerde hiç kimseyi düşünmemeliydiler nasıl olsa çıkıp gelecekti sabırsız maviliklerin ötesinden yaşanmayı bekleyen seviler nasıl olsa çıkıp gelecekti yaralı / suskun / kendiliğinden nedense canım sıkılıyor bu gece bütün eski resimleri en unutulmaz yerlerinden yırtıp / çatlakları deşip / sözcükleri dağıtmak bütün bilgilerimi boy sırasına dizip bozmak / tekrar dizip / tekrar bozmak istiyorum bütün insanların bütün herşeyi yakıp yıkıp sonra tekrar yapıp tekrar yıkmaları gibi unutmak istediklerimi unutamıyorum bütün insanlar unutmak istediklerini unutmak isteyince unutamıyorlar arzularını sayıyorum pişmanlıklarını öfkesini yaşamın tüm anlamlar bir takım anlamsızlıklara bürünüyor penceremdeki güvercinleri ürküten çocukları kovalamak istiyorum önce sonra hepsine bir ad takıyorum / hepsi senin adını seviyor ve daha pek çok anlamsız şey yapıyorum bütün insanlar ne yapacaklarını bilemeyince saçma sapan şeyler yapıyorlar bu çılgın anımsamalardan bir türlü kurtulamıyorum saçlarına tuzak kurmuş rüzgarların dolaştığı can alıcı gökyüzünü hemen her yerde sana benden yakın sokaklar dolusu insanı bütün çiçekleri senin için yetiştirdiğimden kimsenin haberi olmadığını ve daha pek çok kötü şey anımsıyorum / küfrediyorum uzun uzun yürüyüşlere çıkıyorum duvarların yanısıra yada bir suyun / bir esintinin / bir anlamsız yaşamın bütün insanlar yalnızlıktan bunalınca küfrediyor bütün insanlar yalnızlıklarına kahredince uzun uzun yürüyüşlere çıkıyorlar öyle olduğu gibi bırakıp duvarları kırık dökük / şiirleri yarım Kalbimin üzerindeki uğur böceği için, kalbimden teşekkürlerimle . . . |
"yalnızlık paylaşılmaz paylaşılsa yalnızlık olmaz"
Sorgulama, yüzleşme, isyan, hüzündü 'Şiir'.
Akış anlatış duru anlaşılır imgeler arasında boğulmamış ve bir o kadar da samimiydi.
Ve.. "beni bilirsiniz ben nerdeysem yalnızlığın başkenti orasıdır..." der gibiydi dizeler.
Kutlarım saygıyla...