e k s i l i ş i n . . .
hani yalnız geceleri büyürdü ya arzu
yüreğimde sen . . . sevişirdik başımızda lotüsler, başımızda gökyüzü, başımızda yağmur, rüzgar ve sonsuzmuş gibi yürüyüşler . . . sonra uzun ve kızıl kanatları açılınca unutuşun ateşler yaktım - gör diye - ölümler, yokluklar geçtim - yıkıntılar - duy diye duvarlarla paylaştım yalnızlıklarımı yalnızlıklarımı alıp götürsünler istedim hep hep istedim bunu alıp götürsünlerdi beni çokluğuma bir başınalığımdan beni durup dururkenki eksilişlerimden bana bize . . . hani yalnız geceleri büyürdü ya arzu . . . sevişirdik korkunç güzeldi - bunu, bir bunu unutamam - bir sabah ellerini / ellerini öğle üzeri / akşam ve gece yarıları ellerini aydınlık üretken sevecen unutamam . . . . . . oysa neydi biliyordun / beni benden / gerçekliğimden eden neydi..? biliyordun susuyordun hep sustun ya zaten . . . öfkemin bir alçalıp, bir yükselen boğuntusunda hep o suskunluğunla bulmadım mı seni ? hep o bilmezliğin bilmezmiş gibiliğinle ? . . . bana zamanın koşumsuz akışında olur olmaz ateşler yaktıran ölümler / yokluklar / yıkıntılar yaşatan duvarlarla o soğuk, o sessiz, o sevdaların, özgürlüklerin düşmanı duvarlarla yalnızlıklar paylaştıran . . . neydi ? bilmezliğin, kayıtsızlığın, eksilişin diyorum ya ! anlatmamalıyım aslında / hiçbir şey anlatmamalıyım sana değilmiki en çok geceleri büyüdük biz aşkla / değilmiki en çok geceleri bendeydin sen soluk soluğa ben esrik ben sevdalı bir başıma değilmiki başımızda lotüsler / başımızda rüzgarlı yağmurlarla büyüdü bağlılık . . . doğrulukla ve değilmiki ellerine uyandım her sabah her sabah her sabah vardın sen . . . varsın ! . . . neyi anlatabilirimki sana ? başkalarının gerçeği benim değil / benim değil o usalmaz / o ansız çekip gidişin yalnız gülüşüne değip geçen martılar benim yalnız hüznümde oynaşan eksilişin . . . Kalbimin üzerindeki uğur böceği için Kalbim’den teşekkürlerimle . . . |