^ÇİRKİN KADINLARA SONELEREskiden güzel kadınlara, güzel şiirler yazılırmış. Bu gece yüksek topuklara, mini eteklere, Siyah ojelere, beyaz dişlerinin arasında yalanlar kalan kırmızı rujlara şiir yok ! Bu şiir size Benim hüzünden avurtları çökmüş , Aşktan göbekleri çatlamış kadınlarım! Çamaşır suyu kokulu ellerinizle, Kırık dökük bir eşyanın tozunu alır gibi,geçmişimi siler gibi Ovuşturun dizlerimi. Dürüst masallar anlatın bana, Ev telefonlarınız olsun, ben hiç aramayayım. Sütyenlerinizde sakladığınız mektuplardan yazın bana, Komşu kızlar getirsin . Hani öyle bir zamanla sevin ki beni, Kalksın çocuklar bilgisayar başlarından, Atsın kara çarşaflarını modern aşklar. Taksim’de bastonla dolaşan fötr şapkalar olsun mesela. Sanatçılar olsun, gazinolarda ayakta alkışlansın, Halkın damlarda yattığı yaz günleri gibi sevin beni. Beni sevin. Bir gece evinize misafir olayım, Sabun kokan çarşaflar serin yatağıma, Ak pak bir anane gibi sevin beni, Beni öpün , Sizi hiç dudaklarınızdan öpmemiş sevgilileriniz anısına. Utancından yerin dibine girsin Kamuya açık güzellikler. Siz bana açın fedakar gözlerinizi, Rafine edilmemiş tarçınlı göğüslerinizi. Oğlunuz gibi, erkeğiniz gibi sevin beni, Beni sevin, doğurun beni. Gangrenli bir bacağın kesiliş seremonisi gibi Kusarak, ağlayarak, Derin bir vicdan azabıyla seviyorum sizi Benim hüzünden avurtları çökmüş , Aşktan göbekleri çatlamış kadınlarım. Güzel bir boyna dar gelen kolye gibi çirkinlik, Öpüyorum topuğundan. |
...
herkes bakir sevmeler istiyor
rafine edilmemiş
üstüne kir yapışmamış
ve çağın direktifleriyle örselenmemiş
müstakil
bahçe içinde
börtü-böcekiyle
bir de çatısız damı, bol yıldız, bol ay ve bol efkarıyla süslü
ah uleynn, dedirtti.
pardon :)