gülüm
onu yanlış biliyorsun
bir kelebeğin değil bir şiirin bir günlük ömrü varmış her yeni güne ben bir kelebek daha isterim de elimden gelmez bazen ve bazen atarım kendimi o anda yüksek yarlardan birbirimizden öğrendik nihayetinde birbirimize yaslandık fena mı? derim ki bir kamp ateşi yaksak birleştirip közlerimizden hiç söndürmesek kıvılcımları taşısınlar versek ateş böceklerine çok çooook uzaklara hiç bitmese bu gece işlensek aynalara yamalı bir fotoğraf misal olmayınca olmuyor gülüm, hayat böyle hem bu da bir şeydir olmaz bu yükler taşınmaz girmeyelim altına taşıyamayız hep anlayacak mıyız gülüm birbirimizi ve her zaman? misal ben anlatmaktan yoruldum bu geceler yetmiyor uzansam ya sedirime gülüm ardı gelmez bu mısraların ah bu mısralar adamı öldürüyor, sen sakın yazma! edebiyat hocam görmese bari bu gülüm’leri çok korkuyorum bazen korkuyorum bazen gülüyorum bazen susuyorum... ne garip ve garipsemekte lazım yoksa anlamadan yutmuş oluruz reflüm de felakettir sorma! üçer üçer yazıyorum bu üçüncü oldu, bir daha söylemeyeceğim gizli planlarım da yoktu oysa bahane bunlar bahane gülüm, yazmakla olmuyor ki! o zaman bana müsaade herşey hoştu da hep ben yazdım sense dinledin gülüm hep biz yazıyoruz bir dahakine sıra sende tamam mı? ve bakma sen kayar ayağım ara sıra, olur da düşerim yine mısralara ki mısraları duygularına göre uzatacaksın ona göre, ve sanıyorum ki ben yine taşırdım, ben yine şaşırdım gülüm... buraya kadar geldiysen biraz soluklan gülüm, mazur gör beni; yine çenem düştü işte.. ve aslında ben hiç konuşmam bunu biliyor muydun gülüm? 06.06.2012 |
GÜZEL ŞİİRİ KUTLARIM...