Oceano Nox (Denizde Gece)
Ah nice denizci, ah nice kaptan,
Sevinçle uzağa sefere çıkan, Bu kasvet dolu ufukta kayboldu. Kurbanı oldu kötü bir kaderin, Aysız gecede, dipsiz bir denizin, Karanlıklarına gömülü kaldı. Kasırga, reisleri, tayfaları, Bir kitabın dağılan sayfaları Gibi savurdu dalgalar üstüne. Hiç kimse bilmez sonları ne oldu, Bu yağmadan her dalga bir şey çaldı, Kimi bir denizci kimi bir tekne. Yazık bu bahtsız, kayıp insanlara Sürükleniyorlar karanlıklarda, Kayalara çarpa çarpa başları. Analar babalar her gün sahilde Tek düşleri vardı, gözler denizde Öldüler gerçekleşmeden düşleri. Oturup paslı çapalar üstüne, Sizi anar neşeli gençler gece, Karışır karanlık isimleriniz Öykülere, şarkılara, gülüşlere Sevgiliden çalınan öpüşlere Yeşil yosunlar içinde uyurken siz. “Bir adanın kralı mı oldunuz? Daha güzel bir vatan mı buldunuz? ” Sonra susulur, hatıranız yiter. Beden suda yeter, adlar bellekte. Zamanla daha da kararır gölge: Karanlık sularda karanlık unutuş! Silinir gözlerden şekliniz bile. Kayığınız kimde sabanınız kimde? Beklemekten bıkmış ak saçlı dullar, Ocağın ve kalplerinin külünü, Eşelerken, fırtınanın hükmünü Sürdürdüğü geceler sizi anar. Bir gün ölüm o gözleri örtünce, Anmaz adınızı, anmaz hiç kimse. O küçük yankılanan mezarlara, Ne yeşil yaprağı düşer söğüdün, Ne köprü başında bir dilencinin Şarkısı duyulur, basit, tekdüze! Nerde suyun yuttuğu denizciler? Deniz! Sen de ne acı öyküler var! Uğunan analardan korkan dalga! Bunları anlatır gelgitleriyle, Bu yüzden akşam yaklaşırken bize Haykırır, umutsuz, çığlık çığlığa! (1837) Fransızca’dan çeviren: Tozan ALKAN |