Hesap lütfen!
Çerçevesi kırık resimlerin emanet bir çiviyle duvarda asılı halini bilir misin?
Bilirmisin? siyah beyaz fotoğrafların renklere neden küstüğünü Umduğunu bulamadığında hayatın sana surat asmasına mı dargınsın? Şehrin bütün itfaiyeleri doluşmuş gözlerine, bırak gülyabaniler yansın Şimdi en okkalısından bir şiir vursam yüzüne söyle kızar mısın? Ya da enjekte olduğun kalbimden beynime doğru sızar mısın? Saza niye gelmedin desem, söze gelip konuşur musun? Gözlerimin içine bakıp, kirpiklerimle kadeh tokuşturur musun? Kurşuni bir gecede Mahsuniyi dinledin mi sen hiç Bırak şarabı elinden azıcıkta göğsümden ab-ı hayat iç Bilirsin düşlerimi anadan garip babadan piç Yıkılsın kız kulesi sevişe dursun Galata ve Haliç Aldırmadan nargileni çek ! çıksın ruhundan efsun İstanbul kadar kederli şattül arap kadar safsın Dizleri yere değsin aşkının! kudursun nefsin! Şu duyduğum ney sesi değilse, söyle sen ney/sin? Her neyse/- bu saatten sonra artık sabah olmasın Gökten saatin kaç olduğunu bilmeyen bir kaç melek insin Şiirler artık bu kadar kanıma dokunmasın Cinler sızmadan- zebani kanı- bir çay demlesin Bu sandalı kimin yaptığı lütfen bir daha sorulmasın Bulutlar boşalsın döllleri başıma çişelesin Şeytanlar birbirini becermekten yorulmasın Cuma cumartesiyi pazar pazartesiyi ertelesin Fakat yine de zaman prezervatif takıp korunmasın Sorulursa sorulsun hesabı her sesin Rüzgar sesi iki duble aşk şıp şıp şıp... yağmur mezesi! Bu arada hesap lütfen!..... |