HÜSEYİN ERDEM
Gözlerim açıldığında
İlk gördüğüm insandın Bütün insanları senin gibi sandım Bingöl suları bir masaldı anlattığın Avucuna alıp, yüzünü gömünce Sıçrayan damlacıklarda nisan kuzucukları. Al kilimli atlar, çağıldayan sulardan geçerdi Suyun ötesinde hep bir bekleyen vardır Her masaldan her gerçeğe giden yolda Alnımı serinleten küçük odamdı elin. Çocuktum, âşıktım Güneş vuran bir üzüm tanesinin içindeki ışıktım Bir sözünle yüzme öğrendim : --Kendini suya veremeyen hiçbir şeye veremez. Dünyaya baharlık elbiseler biçer ellerin Bir gün nasıl olsa alıp giyecektir Yufkalar açar, muska börekleri yutturur Zehir zemberek insanı muma döndüren. Sırtını ovar dünyanın ellerin Yıkımlar içinde yığılmışken dizleri üzerine. Sesin, yeni bir günün ışığıdır, aranır odalarda, sofalarda balkonlardan sarkıp komşulara taşar Rum, Ermeni komşulara bir fincan pirinç bir bardak zeytinyağı gibi. |