SOKAK ÇOCUĞU
Bu şiir, heceye ilk başladığım zamanlarda; “İkiden fazla ayakla hece şiiri yazabilir miyim?” düşüncesiyle yazılmıştır.
Bunun zorluğunu hece şiiri yazanlar bilir: Kalemin anlatımdaki kıvraklığı kayboluyor ve şiir mekanikleşiyor. Deyim yerindeyse, ayaklara esir oluyorsunuz. Anlamı fedâ etmeden meramı anlatabiliyorsak ne âlâ! Kadersizim, neylersiniz; kaderim Kâr bilir de; kara yazar yazımı. Kör şansıma yâverimdir kederim Yâr olur da; yar’a çizer çizimi. Çökük ruhum tiksintiyle dokulu Hayâllerim uçar tiner kokulu. Ufkum kayıp, fikrim korku sokulu Dar alır da; zora çözer çözümü. Sokağımız çöplüğünüz çöpümüz Siz atınca aş dolar sır küpümüz! Pisliğiniz; bak, yaldızlı hapımız Kor yalar da; cara yüzer yüzümü. Akşam olup örtülünce üstüme Kapım açık; şeytanıma, puştuma! Şerre mekân, bakılmadan rüştüme Kör solur da; kura düzer düzümü! Sokaklarda yürüyorsam günâha Ben çocuğum adımı ver tamaha. Mutluluk mu? Umut mu var? Sabaha Var bulur da; yere bezer bezimi. Kadın erkek en insânî hâliyle Yüze gülüp şöyle sevse eliyle Hiç olmazsa konuşsalar diliyle Tor ölür de, kere süzer özümü. Erdemoğlu huzurunu kaçırmaz Vardan yoğa yoktan vara göçürmez Yalanıyla Kafdağı’ndan uçurmaz Ar gelir de, yıra dizer sözümü. 14.12.2005 08.10 18.12.2005 10.40 Yazı: Yazgı Çizi: Çizgi Yâr: 1. Sevgili 2. eskimiş Dost, tanıdık 3. eskimiş Yardımcı Yar: Uçurum Car: 1. halk ağzında Çağrı, tellal ile duyurma 2. İlan 3. Tehlike durumu Tor: 1. halk ağzında İşe alışkın olmayan, yabani 2. Toy, acemi kimse 3. Olgunlaşmamış, ham 4. mecaz Çekingen, utangaç Kur: 1. isim Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma Ker: Kuvvet, kudret Yır(ır): 1. halk ağzında Ezgi, türkü, nağme 2. Şiir |
biraz maceraperestlik olmuş
daha kolayları vardı sanırım
ilk şiirlerinden olması sebebiyle yine de güzeldi
bende yeni sayılırım şiirde
denemem var bir kaç tane işte biri
UNUTTUN
Unuttun ey Türkoğlu; Dağ eriten ustanı
Soysuzlara aldanıp, dirliğini unuttun.
Nice kahramanlıkla yazılan her destanı
Yazanı dinlemeyip, birliğini unuttun.
Ecdadın adaletle titretirken dünyayı
Dizgini ele verip, kırdın ok ile yayı
Gündüzleri güneşi, gece hilâli ayı
Süzeni anlamayıp, erliğini unuttun.
Duyarsızca meylettin, içi boş tâlimlere
Aklını teslim ettin, sahtekâr alimlere
Ezdirdin garibanı, uyarak zalimlere
Ezeni paylamayıp, yârlığını unuttun.
Sesin çıkmaz arsızın sözde şamarlarına
Gebe kaldın kansızın huysuz tımarlarına
Yıkmak için sinsice asil damarlarına
Sızanı önlemeyip, varlığını unuttun.
Bu gidişle daha çok olacak göreceğin
Mahşerde de meçhuldür, nerede duracağın
Geniş geniş dolaşıp, günâhla gireceğin
Mahzene, inlemeyip darlığını unuttun.
Şiirlerin Ziyası
8 nisan 2012
Trabzon