DELİNİN ZORUNA BAKDün Cerrahpaşa’daydım, Biliyorsun. Patalojiden çıkar çıkmaz, Soluğu nükleer tıpta aldım. Nefes nefese daldım İlhami Hoca nın odasına, Yerindeydi çok şükür. Raporları okuyup bana dönünceye kadar, Bir asır yaşlandığımı hissettim. Gözün aydın diye muştulanınca, İliklerime kadar titredim! Operasyon, neşter meşter? “ Endişelenmeni gerektirecek hiçbir şey yok, Hele neşter hiç yok.” E‘e? “ E si ilaçla tedavi, hadi gözün aydın!” Sağ ol Hocam!!! Diyerek, soluğu plastik cerrahide aldım, İkinci kez muştulanınca bir haller oldu bana! Hastaneden çıktığım an var ya, Dünyanın en mutlu adamı bendim. Ne yalan söyleyeyim, Aksaray’a nasıl gittiğimi Hatırlamıyorum o gazla! Bir baktım, Laleli deyim. Hem de tabanvayla! Ulan! Dedim,araba? Araba Cerrahpaşa da… Umurumda değil, Atla deve değil ya! Topu topu park ücreti… Biz ne parklar görmüşüz zamanın behrinde. Bir günlükten mi korkacağız mütevazı bütçemizle? Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın! Beyazıt, kapalı çarşı, Mahmutpaşa… Onca yol dişimin kovuğuna gitmedi valla! Dolmuş muş tramvay mış, ı-ıh... Hele mağaza çığırtkanlarını hiç kaale almadım. Sirkeci yi teğet geçip, Nimet abladan bir çeyrek bilet aldım Eminönü’de. Galata Köprüsüne vardığımda, Gövdem ayaklarıma fazla gelmeğe başlamıştı! Sürüye sürüye yürüdüm ayaklarımı son restorana kadar, Başımın üstünde raks eden oltalardan sakına sakına. Oturur oturmaz önüme çıkan ilk masaya, Genç irisi bir oğlancık bitti başımda: “Balık salata beş,küçük bira beş,büyük yedi”… Üç dilden sıralıyor tarifeyi piç kurusu! İngilizce, Fransızca, Almanca… “ Ne alırsınız?” Bir uskumru, bir de büyük bira... Mosmor kesildi oğlan, Beni turist sanmış olmalı zahir… Gerçi çok masraf etmişsin diyeceksin amma, Değdi be canım! Daha İlk yudumda tüm yorgunluğumu aldı götürdü kâfir! Pahalı da değil ha… Topu, topu on iki lira. Ne kadar sürdü hatırlamıyorum. Başımı kaldırdığımda ilk gördüğüm, Sağda saray burnu,Sultan Ahmet’in minareleri ve Ayasofya. Solda Karaköy, Üsküdar, Kız kulesi ve Harem. Karşımda Bosporus’ un serin suları, Sularda irili ufaklı bir yığın tekne,martılar ve mavi marmara... Bitişik masada üç kişilik bir gurup sohbette, Şöyle bir kulak kabartayım dedim: “Şu sağda gördüğünüz Hürremin sarayı” diye Tanıtıyor Topkapı sarayını guruptaki genç bir kız. Uyarmayı düşündüm ama, Vazgeçtim sonunu merak ettiğimden. Belli ki Haremden de Valide Sultan haremi diye söz edecekti. Sıra Kız Kulesine geldiğinde, Dayanamayıp patladım: “Hop hoop, kuleye laf söyletmem!” Hızla bana döndü kız: “ Babanızın malı mı?” Yok dedim karımın… “ A-a!” Diye bağırdı: “Delinin zoruna bak!” Necati ÖZTURAÇ 16 Nisan.2012-Galata Köprüsü/İst. |
Şiirinizle tebessümlendim. . Hocam
Sağolun, varolun, eksik olmayın
Saygılarımla.