SÖZ VE SÜKÛT
SÖZ VE SÜKÛT-II
(Şair Ekrem YALBUZ’a:) “Arif bildik erkânıyla soru sorduk bir kula, Celallenip asıverdi boynumuzdan bir dala. Yardım umduk behey arif(!) demedik ki yargıla, Eleştiriye saygı da, sivri dilin ne ola? Söz gümüşse tut dilini sükût(!) ol İstanbul’a, İpse meram çek kapıyı kadı ol İstanbul’a… *** Necati’yiz kalemimiz amadedir Cumhur’a, O ne diyorsa doğrudur, ahkâmın geçmez para. Fikrin sorduk demedik ki ruhumuzu hırpala, Eleştiriye saygı da, sivri dilin ne ola? Söz gümüşse tut dilini sükût ol İstanbul’a, İpse meram çek kapıyı Kadı ol İstanbul’a… *** Aç kulağın iyi dinle ey izansız budala, Terbiyemiz izin vermez senin ile cidala*, Keskin sirke küpün zarar, basma kestiğin dala! Eleştiriye saygı da, sivri dilin ne ola? Söz gümüşse tut dilini sükût ol İstanbul’a, İpse meram çek kapıyı kadı ol İstanbul’a.” *** Dediler ki Yalbuz Hoca varmış Tanrı katına, İki gözüm iki çeşme, helak ettim kendimi. Herkes gibi çok hayrandım cinas kıraatına. Geri aldım sözlerimi, yandım kara bahtına. Varsa hakkım helâl ettim, kabrine nurlar dola, Işıklar içinde uyu, mekânın cennet ola… Necati ÖZTURAÇ 21 Kas.2016- Erenler/Sakarya NOT:Son kıta müteveffanın ölümü üzerine eklenmiştir. |