ZİYARET GÜNÜ NOTLARI
Bugün başlıyor asıl çilesi,
Namus yüzünden on beş yıl giyen Besiktaş’lı Ragıp’ın, Bugün tuttu Adana’nın yolunu İki çocuklu karısı; Seyhan Bar’a kontratlı gidiyor. Kaşlar alındı, saçlar boyandı. Roplar dikildi modaya uygun, İki çocuk bırakıldı komşuya. Nedir ki masrafı ikisinin, Kazan kazan ver postaya, Altına döndü Çukurova’da başaklar Parmaklığa dayamış alnını Ragıp’ım Bekliyor karısını orta koğuşta Olandan bitenden habersiz. Ögretmeni tanımadan Ögrendi polisi, jandarmayı, Koltuğunda babasının çamaşır paketi Köylü sigarası, üç paket, Bu da kendi armağanı. Ayıplasalar da mahallede yeridir Böyle taşınmasını cezaevine, Parmak kadar çocuğun. Komşuya düşer dedikodusu elbet Kitap yüzünden yatanın: Böylesi hiç geçer mi gazeteye Yıl 1944 Babasına bakarsan oralı değil, Varsın diyor, su yolunda kırılsın Bizim su testisi! Güngörmüs oğlan şu Fikri, Bilir nasıl karşılanır 3 numaradan Adalet. Ne çıkar üstte yok, başta yoksa, Konyalının ceketi yenicedir, Temel’in pabuçları biçimli. Uğursuz derler Fatihlinin boyunbağına, -Bir ayda üç hüküm yedi- Böyle günde takılır elbet, Açar çiçek gibi adamı. Güler yüz, tatlı dil Fikri’den, At elin, eyer emanet. Üç kuruş, beş kuruş Harçlık gelir dışardan, Eşten, dosttan, akrabadan. Yalnız Necati içerden çıkarır Genç karısının ekmek parasını. Kalmadı elde avuçta, Buraya düştü düşeli, Bir gençliği kaldı para eder. Şöyle her ziyaret sonu Beş liracık sıkıştırır eline; Her seferinde mahçup, Her seferinde kendinden iğrenir. Ters yüzüne çevirdiler kapıdan Tütündeki Seviye’yi. Sarılacak kocasının boynuna Neler anlatacaktı, neler! Şimdi düşünüyor kara, kara: "İhtilattan men"de ne demek? Gitti havaya gündelik, Bir de gelip görememek! |