TUTAR
Ağustosun ortasına gelmeden
Palan döken dağlarını kar tutar Kışa girer yaz geldiğin bilmeden Eteğinde Dadaşlarım bar tutar Erzurum yayladır havası serin Dadaşım içlidir bakışı derin Yanıktır yüreği edası narin Gonca gülün etrafını har tutar Gurbete çıkmış da yoldadır gözü Sevgiden yanadır sohbeti sözü Hasret ateşiyle pişmiştir özü Düşlerini sıla tutar yar tutar Hüzünle seyreder kollar dört yanı Derdin tercümanı, Emrah, Reyhani Yaylalar boşalmış gidenler hani Ah ettikçe yüreğini nar tutar. Kul Hakkı kalemin alınca ele Bir derin sevdayı getirir dile Kenara çekilme kardaş gel hele Ayrılanı çiyan tutar mar tutar. |