Aşk yok Olmaktır
Diyorsun ki;
Bir festivaldir hayat ve festival havasında yaşanmalı aşk Hayat bir festival değildir sevgili Hayat dediğin var olma mücadelesi Ve bu hayatta herkes kendi kendinin katili Hem hayat festival olsaydı çıkar mıydı cihan harpleri Festival havasında aşk olmaz sevgili Eninde sonunda ya ben kırarım senin kalbini Ya da sen benimkini Diyorsun ki; Bir rüyadır hayat ve rüya gibi yaşanmalı aşk Hayat bir rüya değil sevgili Benliğin figüran olduğu bir tiyatro belki Kendi yazıp kendi oynuyor hayat İnsancıklar İpleri başkalarının elinde sallanan kuklalar gibi Bir ısmarlama senaryoyu dramatize eden figüranlar misali Aşklar rüya gibi yaşanmaz sevgili Bir an rüyada zanneder kendini kalp Hemen ardından başlar beynin karşı konmaz istekleri İhtiyaçlar,sorumluluklar ,yargılar,yasalar falanlar filanlar Birden uyandırıverir bu rüyadan seni Diyorsun ki; Bir kedi yavrusunun titremesi gibi içtendir hayat ve içten yaşanmalı aşk Hayat bir titreme değil sevgili Bir baş ağrısı,bir deprem,bir patlama anı belki Ve içten gelmez bunların hepsi Kumdan kaleler yapmıyor artık insanlar Moloz ve demir yığınları arasında paslanıyor vücutlar En son ne zaman bir kelebek gördün sevgili? İçten yaşanmaz aşklar İçsel dürtülere karşı koyamaz paslanmış vücutlar Diyorsun ki; Bir kaplumbağanın denize koşması gibi coşkuludur hayat ve coşkulu yaşanmalıdır aşk Hayat hiç de coşkulu değil sevgili Senin bu coşku zannettiğin insancıkların var olma mücadelesi Coşkulu yaşanamaz aşk dediğin Aşk kırlarda kelebek avlamak değil sevgili Diyorsun ki; Çikolata gibi tatlıdır hayat ve çikolata tadında yaşanmalı aşk Hayat çikolata gibi tatlı değil sevgili Çikolatayla tek benzer yönü rengi sanki Aşkın tadı zannımca sülfürik asit gibi Önce dilini gıdıklar sonra içini yakar yani Çikolata tadında yaşanmaz aşk dediğin sevgili Alır gider dilindeki tadı bir acı sözle Ya da ne bileyim işte bir kusurlu hareketle Diyorsun ki; Bir bebeğin gülümsemesi kadar hoştur hayat ve gülerek yaşanmalı aşk Elbette güzeldir bir bebeğin gülümsemesi Lakin hep bebekler çekiyor vahameti Cami avlusuna bırakılan bebekleri düşün sevgili Hiroşima’da,Srbreniska’da, Çeçenistan’da, Bağdat’ta ölen bebekleri düşün sevgili Kalmadı artık çocuk gülümsemesi Gülerek yaşanamaz aşk sevgili İnsan ağlamayı da bilmeli Diyorsun ki; Bir melek gibi günahsızdır hayat ve melekler gibi günahsız yaşanmalı aşk Şeytan da bir melektir sevgili İçindeki şeytanı öldürmeden günahsız yaşayamaz insancıklar ne yazık ki Aşk günahsız yaşanamaz sevgili Şeytan her daim nöbettedir yoldan çıkarmak için bizi Şeytana uymayacağımız ne malum ki Diyorsun ki; Adaletlidir her zaman hayat ve adilce yaşanmalı aşk Madem dünya adaletliydi Deniz neden asıldı, Jandark neden yakıldı sevgili Adil yaşanmaz aşk dediğin Homo homino loopus sevgili Ne bileyim beni tüketmeyeceğini Diyorsun ki; İnsana sadıktır hayat ve sadakatle yaşanmalı aşk Sadakatli insancıklar piyon olmaya mahkumdur sevgili Hem kim garanti edebilir ki Bir baş dönmesi anında bir orospuyla sevişmeyeceğimi Benden sadakat isteme sevgili Sadakat ve gurur aptalların silahı değil mi? Saat 4.30 oldu sevgili Şarabımız da bitti,mumumuz da bitti Anlaşılan o ki Tutmuyor hayat görüşümüz ve aşka bakışımız sevgili Sen iyisi mi unut bu geceyi Kendi halime bırak beni Ağlamaya başladın sevgili? Ağlamak acizliktir daha fazla küçülme sevgili Beni bana bırak beni benimle bırak Ben çok karamsarım sevgili Çok korkak Çok durgun Çok küskün Çok hain Çok zavallı biri Bende sana verecek bir aşk yok sevgili Boş ver bu geceyi ve unut aşk tanımlarının hepsini Bence aşk tek kelimeyle Yok olmaktır sevgili |