İlk Aşk'ın HikayesiBen çok küçüktüm bir zamanlar Dünya pek bir büyüktü gözümde Babam Erzurum’dan yeni gelmişti Eskişehirim’e Küçük bir varoş mahallesinde Küçük bir ev almıştı bize Eskişehirimin o küçük varoş mahallesinde Büyük dostluklar sığdırdım yüreğime Halı saha icad olunmamıştı o zamanlar Ama çok güzeldi Hilmi amcanın arsasındaki maçlar Hilmi amcanın arsası herkezin toplanma yeriydi o gün ne yapılacaksa orda karar verilirdi Kimi gün ormana gidilirdi Kimi zaman da Gültepeli Kürtlerle kavga edilirdi Pokemonlar vizyonda değildi o zamanlar Voltranların devriydi Mahalleler arsı çeteleşme meşhudu o zamanlar Çetemizin adı da voltran çetesiydi Fakat ne hikmetse Her zaman Gültepeliler bizi döverdi İcad olunmamıştı o zamanlar Tasolar,legolar,uzaktan kumandalı arabalar evcilik oyunu revaçtaydı o aralar Bülent Hüseyin Aysun ve ben Bülent baba olurdu Aysun anne Hüseyin büyük kardeş Ben de küçük kardeş Yaşım Aysunla Bülentten biraz küçüktü ya Çocuk rolü bana kalırdı her zaman Her zaman Bülent baba Aysun da anne her zaman Hüseyinle hiç geçinemezdik o zamanlar Kavga ederdik sürekli Hüseyin beni hep döverdi Ben de dayımınoğluna söylerdim O da Hüeyin’i döverdi Sonra dayıoğlun beni dövdü diye Hüseyin beni tekrardöverdi Hüseyin beni hep döverdi ama En iyi dostu olduğumu bilirdi O da sindiremezdi Bülent’in baba olaşunu Amcasının oğluydu Hüseyin Aysun’un Onu sevdiğimi de sezerdi Yaz geldi mi Başlardı kiraz mevsimi En tepesine çıkmayı marifet sayardık ağaçların En büyüğünü ve en kızılını seçerdik kirazların Aysun tırmanamazdı ağaca Ben hep en yükseğe çıkardım En büyüğünü, en kızılını kirazın Hep ona atardım Bir keresinde sahibi gelmişti kiraz bahçesinin Bütün çocuklar kaçmıştı Bir tek Aysun yakalanmıştı Sonra ben adamın karşısına çıkmıştım O’nu bırak beni al demiştim İşte böyle olmuştu Bir aşk için kendimi ilk feda edişim Adam bakmıştı karşısındaki mağrur sıçırtmaya Sen bu kızın kardeşi misin demişti bana Ben onu seviyorum deyince Gevrek bi kahkaha eşliğinde Demişti ki: ’Hadi len piç; bacak kadar boyunla Şu çelimsiz vücudunla Sana mı kalmış bu kızı sevmesi’ Ağlamaya başlamıştım sonra Ne kadar çok seviyosun bu kızı demişti adam Dedim her şeyden çok Bu kirazlardan daha çok Hüseyin’den daha çok Bisikletimden daha çok Annem kadar çok seviyorum Aysun’u Adam ağlamaklı olmuştu Helal olsun len velet demişti Bir ömür sevin birbirinizi dedi bize Bir sepet de kiraz verdi elimize Saldı sonra ikimizi de Yol boyunca konuşmadık Aysun’la Eve birkaç adım kala ’Yarın yine evcilik oynar mıyız?’ dedi bana Yalnız bu kez Bülenti çağırmayalım Hüseyin, sen, ben oynayalım Ben anne olayım sen de baba Hüseyine koştum hemen sonra Bülenti dövelim dedim bir olup da Seksendokuz yazıydı hiç unutmam Bülent çok sağlam dayak yemişti Aysun da beni sevmişti Aradan 23 yıl geçmiş şimdi Aysun gazeteci oldu, Bülent mülkiyeli Hüseyin harbiyeli Aysun Bülent’le evlenip Hollanda’ya gitti Bebekleri oldu geçen yaz Hem de ikiz Biri Yeliz, biri Filiz Hüseyin üçüncü yıldızını takmış Silopi’de şimdi Aradan 23 yıl geçti Aysun Bülent’i seçti 89 yazını hiç unutmam Aşkı ilk hissedişimdi Aşk için ilk savaşımdı İlk acı çekişimdi |
Gültepe'li kürtler
Pokemon'lar
Voltran'lar
Taso'lar
Lego'lar
Uzaktan kumandalı arabalar
Evcilik
Bülent
Hüseyin
Aysun
Büyük kardeş
Küçük kardeş
Sen
Dayıoğlun
Aysun'un amcası
En büyüğü ve en kızılı kirazların
Kiraz bahçesinin sahibi
Bir aşk için ilk feda
Sıçırtma
Piç
Sevmek
Bisikletin
Anne kadar sevmek
Velet
Bir sepet kiraz
Evcilik
Anne
Baba
23 yıl
Gazeteci
Mülkiyeli
Harbiyeli
Hollanda bebekleri
Yeliz
Filiz
Yıldız
Silopi
Seksendokuz yazı
Aşk
Savaş
Acı
. . .
şiir falan değildi . . .
sendi, bendi, bizdi . . .
ne güzeldi.