SAKIZ AĞACI
Bu gece yaşlı bir sakız ağacı gördüm
Kolları karanlığı taşımıyordu Bu gece ay ilk dörtlükteyken Toprakta karıncalar yuvalarını Su böcekleri yosunlu keaya diplerini bırakıp Kımıltısız ve dar zamanlı Yaşamı karşılıyordu Göğsü yarılmış, morarmış dudaklarıyla İnip kalkıyordu susuzluğu denizin Ve bu gece havada Durmadan kaçındığımız Yalnızlık tütüyordu Yaşantımızdan ayrılıp sessizce Özlemin kupkuru ayazını Islak otlarda çiğnedi beklenen Hüzünlü Foça’nın dalgaları gölgelendi Sıkıntısı büyüdü yüreğimin Mermer basamaklarda bekleyen Yaşlı sakız ağacı Başını suya vurup ağladı |