MEKTUP 1
Sen gideli bu akşam
-Bu pazartesi ayazında Bana destan dolusu Anıları tokat gibi çarpan Kapkaranlık rüzgarla- Tam bir hafta oluyor Dinledim radyoda Gönlü tok, sevinci bol türküsünü Silike’nin ’Kekliği düz ovada avladım Kanadını çam dalına bağladım’ Boyası dökülmüş kırmızı saksıdaki menekşelerim Elimi kapı tokmağına yapıştıran Camda buzdan çiçekleri Ürpererek seyrettiğim Bu şubat sefaletinde Penceremden ağırlığı ve dumanı Ve karanlığı sevgilim İncecik yalayıp geçti Mektubundaki çağırışın lezzeti Ben, Ne tül perdelerdeki düşsel görüntülerde Ne bol leylaklı Bol sevdalı Bahar sevinçlerinde Böyle sıcak Ve böyle sarsılarak Aranmamıştım Aynanın önündeydim Beş dilimli sandalyemde Odamı Bozacının kalın sesi Sımsıcak yorgun sesi Dumanı tüten tarçın gibi Dolduruverdi. Gözlerimi kapattım Bir akşamdan Seni bu akşamlara Hazırladığım Mavi pijamalı Ağır ve tutkulu güzelliğini Bir resim gibi geceme serdim Yalnızdım Çok mutlu, çok yalnızdım Artık camdan incecik uçuşuyla Saatini yutmuş timsahı Ve ’Mıççırığıyla’ Gelebilir Peter Pan’ım. Sana söz vermiyorum Bir daha ki kış Bu yüreğin Benden ağır basacağına Emin değilim. Belki biraz kesintili, belki birden Üzüntü dolu yumuşaklığımla Seni de Bütün savrukluğumla Geçebilirim. Ama inan, Her dönemecinde, Yalnızlığın Ve umarsızlığında Seninleyim. |