Yolculuk
Veda ettim gençliğimin gamsız geçen rüyasına,
Çıktım aşkın nihayeti bulunmayan sahrasına. Bilmiyordum yol neresi? Varacağım yer neresi? Dayanarak gidiyordum ilhamımın asâsına. Bu sahranın kanat germiş her yerine ıssızlıklar, Ufuklardan yalnız iki yıldız dogmuş semasına. İki yıldız.. işte benim rehberim bu, yürüyordum; Nihayetsiz gecelerin daldım zulmet deryasına. Yürüyordum; dağlar geçip, uçurumlar atlıyordum, Tâbi oldum saçlarımda esen sevda havasına. Yürüyordum, gök gürlüyor.. yürüyordum, fırtına var, Türüyordum, göğüs germiş bu dağların borasına, Bir ses duydum uzaklardan: "Seyfi, diyor, bir âfetin "Düştün siyah gözlerinin yine kara sevdasına!" |