Hangi Saatlerde
Hangi saatlerde ve nasıl, ben de bilmem!
Birden, çözülüverir şifresi kilidin Ve yüzün oturur gözlerimin yivine, Öpüşür dalgın, tıpatıp erkekle dişi. Kavaklar sallanır yol boyunda, ay doğar, Savrulur kanatlı tohumlarım havada, Yıldızı tüylenir gecemin, sonra kişner, Büyük dört ayakta beyazlık ve akıtma. Alsam gitsem seni yataklara! Hey benim Balta girmemiş ormanlarım, mor dağlarım! Hangi saatlerde ve nasıl ben de bilmem! Budarım umutlara sarkan kollarımı. Ay kızarır ve batar. Yontma taşlarımı Kaldırıp şileplere, rüzgarlı kıyıda, Bir mamut iskeleti hızıyla macuna, Dağ gibi bulutların öfkesi altında. |