Hiç bunu düşündün mü?
Ödemekle tükenmez cömert olanın borcu
Yok elinde yoktur sen hiç bunu düşündün mü Şifacı olsan bile gönlün bulunmaz harcı Her gönül kırıktır sen hiç bunu düşündün mü Deryalara benzeyen köpük saçlı ihtiyar Süt liman olarak gez beni de diyar diyar Deliler kumsallarda dalgaları da sayar Bu akıl kaçıktır sen hiç bunu düşündün mü Bütün gözyaşlarının düştüğü büyük derde Bir yer var yüreklerde gerçeklerde ve serde Dosta ataya yare bile kapalı yerde Yol kime açıktır sen hiç bunu düşündün mü Rüzgarlara imrenip ’hamdım-piştim...’ diyen genç Kasırga ol boran ol tarlamı talan et geç Şu kafamdakileri koruyan binlerce saç Gökte nur ışıktır sen hiç bunu düşündün mü Azazil bu lokmayı denedi yiyemedi Adem olan edepten hiçbir şey diyemedi Hiçbir aşk bu korkuya itiraz edemedi Aşk neye aşıktır sen hiç bunu düşündün mü İşte hayat ve ölüm deyip de geçtiğimiz Sır diye diye ölçüp görmeden seçtiğimiz Seslenip sükûtunu duyunca kaçtığımız Ne su ne topraktır sen hiç bunu düşündün mü Dünyevî benle yaşıt gönüllere dillere Ölülerin gezdiği yollara ve illere Yaşama sevincime korku salan kullara Mühlet veren tektir sen hiç O’nu düşündün mü |