_ÇAĞ VE AŞK_sen; nevrotik bir kente esir düşen... kaskatı benliklere kırık bir bardak gibi, sakat doğacağını bildiğin güneşi bekleyen... taş bloklar ardında yankısız sesini duydum. üşüyen şafaklardan, aldım güneşini, renklerin avlusuna. ve duy sana aşkın eteğinden şarkılar sundum. ben, iklimsiz düşlerden gelen... koyu haritaların en esmer ağıtlarını ezberleyen... hayat dediklerini bağrındaki toprak kokusundan bilen... yalan yok satarken gölgelenen bu çağda, deli bir isyana bürün terk et şehrini. ve gel sıcak nefesinle kuşat dağ rüzgarıyla, çatlayan ellerimi. |
Es!..