BİLE
-bütün gibilerin değili: kimsesizlik
yalnızlık bile değilmiş...- unuturdum. eskimiş bir ses varmış yada sesin eskiyen bir yanı. değil dışkapıları, sevdim bütün kapıların dışını ulaşılıp aşılamayan dolayımlara yüzverirlerken sevdim loş ağaçlıklı uzun sokakları (uzaklıkları) (yeraltlarının petrolleri tükenirse!.. unutuldu. sesin en sessizliğidir spikerlerde yaşadığı-oldu. gülünki bir biçim soyutlaması bile değildi-kendisi- , sarıldı ve sunuldu.) elleri durduran anlam sıkıntısı gurbetler edinmek elinde boşluk bir valizden yalnızlık bile değil şimdi bir madenden dökülmüş olmak gibi kalıbına (erimesi alkolden) kararması zamanda olan.. gidilir ve susulur sözün ıskaladığı tortulanır bedene kim bilir ıssız bir kimsesizlik mi kimsesiz bir ıssızlık mı her insan.. |