ANLAYACAK…AĞLAYACAKSIN…!
Şimdi sen gittin ya, yokken anlamı,
Başına dönerler, kavmin tamamı, Soğuk ve karanlık, bir kış akşamı, Gelecek aklına, verdiğin sözler… Ben ne yaptım deyip, Anlayacaksın…! Aradıkça ben seni, sen kaçtın benden, Ayırdın güleni, solmayan gülden, Razıymışsın sanki bu sona dünden, Çocukça duygular, bitecek nazlar… Geçmişi özleyip, Arayacaksın…! Bu hatan sonun da, seni yakacak, Gözlerinden her gün, yaşlar akacak, Büyüttüğün fidan, hesap soracak, Zavallı halini, görünce gözler… Utanıp sıkılıp, Kıvranacaksın…! Evin de bir çıra, yakmayacaklar, Perişan olsan da, takmayacaklar, Dönüp de yüzüne, bakmayacaklar, Birden görülünce, o gerçek yüzler… Ölmeyi isteyip, Kahrolacaksın…! Düşündükçe dünü, dalıp anlara, Onların uğruna, yanıp odlara, İsyanlar ederek, dönüp onlara, Beni de yaktınız, diyerek sizler… Delirip, cinlenip, Kışkıracaksın…! Kimsenin ettiği, kimseye kalmaz, Dün öğüt verenler, yüzüne bakmaz, Can dostum diyenler, selamın almaz, İstesen de artık, silinmez izler… Yerlere kapanıp, Yalvaracaksın…! Kimse görmez seni, hiç merak etme, Elinden tutarlar, sakın zannetme, Sahtekâr yüzlere, bakıp kahretme, Gerçeği gördükçe, yüreğin sızlar… Bardaktan boşalıp, Hıçkıracaksın…! Zamanla yaşlanıp, yalnız kalınca, Seni de elkızı, evden atınca, Maziyi düşünüp, yanarsın anca, Deseler sönecek, bir gün bu közler… O sahte sözlere, Kanmayacaksın…! Buraya kadardı, tahammül bitti, Geriye dönecek, umutlar yitti, Aras da defterin, kapatıp gitti, Ne zaman o gözler, maziyi özler… Maziden umutsuz, Ağlayacaksın…! Ağlayacak, anlayacak, Ağlayacaksın…! Tolga Aras 06.03.2012 |
Şimdi sen gittin ya, yokken anlamı,
Başına dönerler, kavmin tamamı,
Soğuk ve karanlık, bir kış akşamı,
Gelecek aklına, verdiğin sözler…
Ben ne yaptım deyip, Anlayacaksın…!
Aradıkça ben seni, sen kaçtın benden,
Ayırdın güleni, solmayan gülden,
Razıymışsın sanki bu sona dünden,
Çocukça duygular, bitecek nazlar…
Geçmişi özleyip, Arayacaksın…!
Bu hatan sonun da, seni yakacak,
Gözlerinden her gün, yaşlar akacak,
Büyüttüğün fidan, hesap soracak,
Zavallı halini, görünce gözler…
Utanıp sıkılıp, Kıvranacaksın…!
Evin de bir çıra, yakmayacaklar,
Perişan olsan da, takmayacaklar,
Dönüp de yüzüne, bakmayacaklar,
Birden görülünce, o gerçek yüzler…
Ölmeyi isteyip, Kahrolacaksın…!
Düşündükçe dünü, dalıp anlara,
Onların uğruna, yanıp odlara,
İsyanlar ederek, dönüp onlara,
Beni de yaktınız, diyerek sizler…
Delirip, cinlenip, Kışkıracaksın…!
Kimsenin ettiği, kimseye kalmaz,
Dün öğüt verenler, yüzüne bakmaz,
Can dostum diyenler, selamın almaz,
İstesen de artık, silinmez izler…
Yerlere kapanıp, Yalvaracaksın…!
Kimse görmez seni, hiç merak etme,
Elinden tutarlar, sakın zannetme,
Sahtekâr yüzlere, bakıp kahretme,
Gerçeği gördükçe, yüreğin sızlar…
Bardaktan boşalıp, Hıçkıracaksın…!
Zamanla yaşlanıp, yalnız kalınca,
Seni de elkızı, evden atınca,
Maziyi düşünüp, yanarsın anca,
Deseler sönecek, bir gün bu közler…
O sahte sözlere, Kanmayacaksın…!
Buraya kadardı, tahammül bitti,
Geriye dönecek, umutlar yitti,
Aras da defterin, kapatıp gitti,
Ne zaman o gözler, maziyi özler…
Maziden umutsuz, Ağlayacaksın…!
Ağlayacak, anlayacak, Ağlayacaksın…!
Tolga Aras 06.03.2012.
Sitemli dizelerdi şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.