Din Tüccarı Şeytan VarŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mehmet Emin Koç
9 Mayıs 2012 Gönülden vurdular bizi Fert fert, grup grup hepimizin, topyekun Türk milletinin üzerinde yıllardan beri toplum mühendisliği yapıyorlar. Gönül ölçülerimizi değiştirdiler. Birlik ve kardeşlik ruhumuzu yok ettiler. Millet olma bilincimizi dağıttılar. Gökyüzünden düşen yağmurların farklı tepelerden inerek, çeşitli derelerden akarak ırmak olduğu gibi, deniz-deryaya döndüğü gibi… Allah’ın takdiriyle türlü tülü boylardan, farklı farklı soylardan gelmiş; obalarımızı ve yüreklerimizi bütünleştirmiştik. Orta Asya’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan Balkanlara üç kıtayı kendimize vatan edinmiştik. Gönüllerimiz Ehl-i Beyt’in mayasıyla mayalanmış; Ahmet Yesevilerin, Abdulkadir Geylanilerin, Hacı Bektaş-ı Velilerin, Mevlana ve sair erenlerin nefesiyle yoğrulmuş… İslam olmuş, kardeş olmuş, “tek millet” olmuştuk. “Büyük bir İslam ailesi” halini almıştık. Bu bu imanla tarih yazmış, rahmet ve adalet yüklü bu gönülle dünyaya nam salmıştık. Kimliğimiz buydu, kişiliğimiz, kültürümüz… bu. Lakin gönüllerimizi iğdi ettiler. Medeniyetimizin ve yüreklerimizin ölçülerini örselediler. Kimliğimizi yok ettiler. Aidiyet ve mesuliyet duygularımızı körelttiler. Böldüler, parçaladılar. İslam ile müşerref yüce Tük milletinin evladı olmak, tarihe şan vermiş bir neslin ahfadı olmak aidiyetimizi bitirenler, her birimizi böldüler. Ehl-i Beyt mayasıyla yoğrularak sadece “Yüce Allah”a adaletli, merhametli ve külhan yürekli kullar olduğumuz zamanlarda, kapılarımızda kul olan Haçlılara bizi kul ettiler. Gönüllerimizi parçaladılar. Prof. Dr. Haydar Baş bey, yılardan beri bu gerçeği haykırarak, gönüllerimizi yeniden Alemlere rahmet Hz. Muhammed’in, O’nun Ehl-i Beyt’inin ve Hoca Ahmed Yesevilerin tevhid ve birlik mayasıyla mayalamıyor mu?! Bu yüce gayret dışında başka bir birlik ve dirlik gayreti var mı ortada?! Hiç kimse görmezlikten gelemez… Büyük bir millete mensup olma şerefimizi unutturdular. “Büyük aidiyet” duygularımızı ve kimliğimizi küçülttüler, parçaladılar ve nihayet vakti geldiğinde istismar ettiler. Sağ dediler, sağa çektiler; sol dediler, sola çektiler… Birbirimizle savaştırdılar. Grup grup ayırdılar… Kapıştırdılar. Parti parti yaptılar… Kavgaya tutuşturdular. Takım takım yaptılar… Birbirimize kapıştırdılar. Türk milletinden olmak, böyle bir yüce millete mensup olmak şuuru, bilinç ve kimliğini binbir türlü toplum mühendisliği ile yok edenler, o partiliyle bu partiliyi dalaştırıyorlar. Trabzonsporluyla Fenerbahçeliyi kapıştırıyorlar. Ehl-i Sünnet ile Ehl-i Beyt sevdalılarını savaştırıyorlar. Ta ilk günden beri “millet olma” bilincimizi sağlayan ve birlik mayamız olan gönüllerimizdeki Ehl-i Beyt sevgisin, imanı ve İslam’ımızı, batıl ve küfür sevgisine benzeştiriyorlar, Ehl-i Kitab sevgisi şeklinde şirke dönüştürüyorlar. Gönüllerimizdi “hak ölçüleri” değiştiriyorlar. Kimliğimizi ve birliğimizi bitiriyorlar, bitirdiler. Bizi yüreklerimizden hançerlediler, gönüllerimizden vurdular… Ağır bir gönül vurgununa uğradık. Bu gönül vurgunundaki zayiatımıza yarın değinelim dilerseniz… Ezcümle, gönülleri zulüm ve zulmet kapladı. Nefsimizden gayrı kimseye yer kalmadı gönüllerimizde! Yerel, bölgesel ve küresel kavganın kaynağı işte burası… İçten dışa genişleyen ve genişledikçe güçlenen bu kavga, dün olduğu gibi bugün de ancak gönül ehli kullar ile, yine Horasan erenlerinin manasıyla gönüllerimize Eh-i Beyt mayası çalacak olan ağzı dualı kullarla bitebilir. Etraf aydınlık ise, mum boşuna yanmasın |
Bence uyanık olamk işim olamlı.Kutladım selamlar