mavikuş
her insanın bir kuşu olmalı
bana göre herbirimiz bir kuşla özdeşleşir henüz daha çocukken... ben bir yalıçapkınıyım mesela çapkınlığımdan değil çocukken her ıslık çalışında bakardım çarkderesine yeşil suyunun hemen üzerinde geçen bir mavi ışın, yalıçapkını sen, evimizin ardında akan çark deresi, ve derenin hemen üzerindesin... ve bende derenin kenarında... çocukken ben adını mavikuş koymuştum büyüyünce adını öğrendim ve bir yalıçapkını oldum... uç yalıçapkını, sen her zaman orada, uç olmasamda ben ki aklım hala sendedir mavi gözlerde görürüm seni ve turuncu sırtlarda konarım kanadına... al beni yanına mavikuş al yanına şimdi o derenin yanında olmak vardı o derenin yanında bir dalın kenarında, durgun suları izleyip dalmak vardı ve çıkmak, ağzımızda, küçük bir balık çırılçıplak üzerimiz şimdi sarılmak vardı şimdi koklaşmak ah mavikuş ah mavikuş gönlümdesin nasıl olmasaydın, nasıl? hiç unutamadım ben bir mavikuşum, hâlâ gönlümce uçuyorum dere kenarlarında sonra konuyorum akarına uzanan bir dala ve seni düşünüyorum seni düşünüyor, özlüyor, ve seviyorum bak şimdi avucumdasın ama ellerim değişti benim değişti... yoruldu ellerim yıprandı ve demlendi yetmez, üstelik kirlendi... ama olsun be mavikuş sen uçmaya devam et uçarsan sen, ben de dayanırım elbet şimdi kanatlarındayım bak sarıldım turuncu gerdanına süzülüyoruz çocukluğumun o yeşil dere boyuna ve bırakıp elimdeki camdan mileleri koşuyorum sonra bir de selam duruyorum; gözlerimiz birleşiyor ve gülücükler konuyor yanağıma.. 19.05.2012 Fotoğraf, by Teone www.flickr.com/photos/cargasacchi/5589768118/ |
tebesüm etirdiniz bana ne güzel
susuyor saygılarımı sunuyorum iyiki yazmışsınız bir tesadüf geldim sayfanıza