Yangın Varoşlarında
Varoşlarında yangın
Sözcüklerinden hüzün dökülen Her uzak coğrafyanın Mülteci adımlarında anılırken adın Yaşamak için mecburum, der gibi Ya susadım sana ya sana susadım Susuz dere yataklarındaydın ey Çataklarda dizlerimdeydin Ufka düşen izdüşümünden tanırım seni Ay ışığı kadar gerçek Dağ ateşi kadar sıcak Sanki bir gece vakti uzansan Ellerimi tutacak Kanyonlardan geçtim Soğuktu ve ter içindeydim Yüreğim avucumdaydı ve yüreğimdeydin Hiç teslim etmedim Bir kez bile düşürmedim Yağmurun yüzünü Ellerinin arasına alma vaktiydi Çok sordular, çok yoruldum Asla cevap vermedim Kırlangıçları sözcüklere sığdıramayan dil Kırlangıçları tanımlar Tanımlamaların kanatları yoktur O yüzden uçamazlar Ve bütün kuşlar, mektubu gelmeyen birer mahkumdur Ötüşsüz ve çokça çocuktur Düşünde saklı kalanı Yüreğinde inkara yazamazsın Kuşatılmış bir şehir Yalnız bir cehennem Sonu yazılamayan bir şiir Nereye kaçsan da artık seninledir Ayçiçeği öğle vakti güneşini arar ya Nice susar, tüyce susar, telce, şiirce susar Nazından kopmuş ozan Dağ başında kanar (ya) |
Su gibi aktı gönül dimağımızdan okurken şiir.Öylesine güzeldiki.Kalben kutlarım gönül emeğinizi.Saygılarımla.