çatısı olmayan tümleçlerde uyanıyorum.ne bir nokta kadar küçük, ne bir ünlem işareti kadar uzun veda etme benden iki gözüm. Azrail hiçligimi deşifre etti ,saatin tik takından yüreğim duvarlarına ölüm nüfus ederken misket karası gözlerin Züleyha’nın peçesini kefen yaptı. gitme ! bir kenarda bırakma nasırlı cümlelerimi hadi! İrin bağlamış yüreğimi yâr’lardan fırlat. bütünlemeye kalmış bir sevdayı lâl dille harf harf kursağıma bıraktım, sensizlikte..... kadavradan ibaret bir rüya hicranın gölgesinde hüviyetsizliğimi hunharca katlettim. lût gölünde ölüm provalarımla Sina dağında yeşeren zeytin dalında büyütüm. kanlı göz yaşlarım yıkadı,Mescid-i Aksa’yı. deli gömleği, beyaz duvakla tamlanırken kum saatinde. kalbinin rahminde sicim sicim aktı, sıvalarım sensizliğin sessiz çığlıklarında. ağla yüreğim ağla… Marmara’nın dibine ağır yol alıyor,tuzlu sularım.. göz çukurlarım çöllere özenirken 97’li depremlere aldanma cancağızım..... yırtıyorum dar-ı acunu tüm lehçeleri haykırsam da sesli alfabeleri.. yay kirpiğinin ince yerinden bir papaz çıkıp geliyor, ne kadar çok günah çıkarmayı özlemekte. Şems ısıtırkan toprağımı gelin ediyorum, sensizliğee yine hıçkırıklarımı çöz denklemsizliğimi......... kısıyorum, yüreğimi tam on ikiden vuran radyoyu ufaklığımı gözüme sokan nağmeler dinledikçe kayboluyorum, yokluğunun yoksulluğunda büyüyorum Sultan Ahmed’in arka sokaklarında. hafızam saklanbaç oynuyor anılarla sadece sen ezbere bildiğim bir şiirde geliyorsun. varlığın uçurumun yamaçında valsde gel! gör kii kalemimde kapladığı yerin ne kadar büyük olduğunu? senle başlayıp benle biten sözcükler doğuyor gecenin kara pecesinde çatısı olmayan tümleçlerde uyanıyorum. cebimdeki hacı yatmazlar bir avuç nefesle beni ölmelere atsalarda bir dirhen umut özlem tutuyor ellerimden cancağızım..... gordion 18/05/2012 |