Yurdum İçin
Yurdumun bütün kırları
Baharda yeşerir, güzelim baharda, Bütün ağaçları, -önce bademler- Baharda çiçek açar, güzelim baharda... Ben o zaman sevinirim! Yurdumun bütün tarlaları Bereketli, verimli tarlaları Yaz ortası altın sarısıdır. Altın sarısı, iri taneli, nur yüzlü başaklar Sallanır, keyifle, aşkla Sıcak rüzgarında, yazın Bir o yana, bir bu yana... Beni altın sarısı başaklar memnun eder, Ben o zaman gülerim! Yurdumun bütün dağları, Dumanlıdır başları. Karlıdır, Yiğitçe nöbet tutar... Ben dağlarımı bunun için severim! Gece, gündüz, gönlümce olmalı Yurdumun gökleri... Geceleri yıldızlı. Gündüzleri ışıklı... Karanlığı istemem göklerimde. Ben o zaman şenlenirim! Bilirim, içim kararır, Yurdumun bütün yolları Dileğimce değil... Bütün yolları Anadolu’mun Dağ yolundan caddesine dek, Büyük umutlar gibi, uzanıp gitmedikçe Benim ayaklarım rahat değil! Köyleri Anadolu’mun, Dağında, yaylasında, ovasında Kırkbini birden Karanlıktan kurtulmadıkça, Ben, ışıkları sevemem! Aşı aş olmalı, evi ev ki, Yurdumuzdaki milyonların, Lezzeti eksilmesin dilimden Yediğimin! Saadeti, huzuru olur ancak Oturduğum evin... Gayrisi aş, zehir aşı. Gayrisi ev, çalı dibi! Dalında meyve ballanmalı, Evlerinde gönül şenlenmeli Pınarından soğuk sular içilmeli, Yollarında rahat rahat yürünmeli, Sevinmeli, oynamalı, gülmeli, Bir gün olup, yurdum gayrı Cahilsizdir demeli, Demeli de, ardında kalmamalı gözleri, Ölürse de, keyf içinde, dileğince ölmeli. |