BİR ÖYLE YOLCU
Yorgun bir yolcu
Güneye doğru Güz güneşi altında Biraz eskimiş Kimi yeri unutulmuş Hüzünlü bir şarkı gibi Acıları suskunlukla sırtlamış Göğüslemiş nice savaşımları Yürüyordu. Gördüm Yorgun bir güzeldi Gülümserken Ve yürürken Ve bakarken Ve içerken (Ne güzel içiyordu Şiir yazıyordu sanki) Ve hiç konuşmazken Sanki unutmuş. Sabah erden Uyanan gökyüzüne baktı Suskun gülümsedi Dağlarda arandı Gözleri Suskun gülümsedi. Ormanın neftiliğinde Ve dağ başlarında Derindi yitiriverecekti Gözleri Suskun gülümsedi. Tavukları sevdi gözleri Horozlara göz kırptı Suskun gülümsedi. Güneşi avuçlarca Uzandı elleri Mavilere bulandı Suskun gülümsedi. Yürüdü gitti Gördüm Bağışlayan gözleri Kaldı ardında. Yollar uzayıp gidiyordu Yollarda yorgun bir yolcu Görüntüsü gittikçe küçülüyordu Da izlenimi büyüyordu Gibime geldi. Baktım Yanımda yöremde Bir büyük boşluk Almış götürmüş birileri Birileri bir şeyleri Diyelim Sızısını yüreğimin Acımı, tutkumu, sevimi Her bir şeyimi. Biliyorum Onu amacı iyilikti Ondan aldı yükümü Ama ben Nasıl yaşarım şimdi Böyle acısız, savaşımsız Tutkusuz, sevisiz. Bir sızı mı ki İnceden ve derinden Unutmak isterken Ardından iz süren. |