GÜZEL GÖZLÜMÇıkıp geldin bir bahar günü, daha dün gibi, Gözlerim şavkınla kamaştı, doğan gün gibi, Durgun hayatıma heyecan kattın taze kan gibi. Şimdi uzaklardasın, dön de gel güzel gözlüm. İlk gördüğümde sarsıldım, ne hoş bir zarafet, Duruşundan, oturuşunda ve gülüşünde letafet, Sanki beni yakmak için görevlendirilen afet, Küller alevlendi, dön de gel güzel gözlüm. Aylarca berber dağ, taş; köy, kasaba dolaştık. Kimi zaman dertleşip, kimi zaman şakalaştık. Ayrılık saati geldiğinde, sessizce vedalaştık. Maziyi silemedim, dön de gel güzel gözlüm. Sanki kovanından sızan hoş rayihalı baldın. Gelişinle gönlümü zamansız sevdaya saldın. Ben mi erken doğmuşum, sen mi geç kaldın. Başım dumanlı, dön de gel güzel gözlüm. İçin, için yanan ateşin külü bile kalmayacak Dolu olan almayacak, boş ise dolmayacak. Bu tek yanlı sevdadan haberin de olmayacak. Bahtın açık olsun, gelme güzel gözlüm. Sabri Koca |
saygılarımla...