gri bir duvara dirsek dayama
keçi kimyası
dün gece ışık boyalı kabileler yine içimdeki o iradeli karanlıkla seviştiler pencereyi açtım bu sabah da soğuk bir şeyler tekrarladı rüzgar bilinç, metan gazı, güneş ve toz bulutları beyin, soluk borusu, kemikler ve karaciğer yaşamak kırmızı sağanak ak ak ak ma protoplazma belki de tüm dünyada sadece tek bir baloncuk var düşünce güve fikirli zat-ı muhteremler onu da patlattılar zaman kireç taşı kadranı dağılmış yönüne küs bir pusula ellerimizde düz bir teslimiyet sunamıyoruz içindeki kaybımıza şok ve geri tepme ruhun depresyonla ağartılmış alanları bir nehirden zemin aşağı yuvarlanan taşlar gibi yaşamak istekli o en kalın damarı tıkadı silkinme ama mümkünse kendine hiç gelmeme rüzgarlar yine konuşuyorlar onlar ki ne zaman, pencereyi açtığımızda yok taraflı tepenin ardından esen birer heyecan olacaklar herkesin gözlerinde vardan bir kıymık var mç-fhrn-jir |
okudukça güzelleşir
gümüş parlattıkça
anlamdan anlamlar doğar
her anlamadığında
ışıklar bir yanar bir söner
seni anladığım zaman sevmeyeceğim
saygılarımı sunarım
şiirlerini taa baştan okuyorum
tebrik ediyorum