sana ait sende vardı heptane tane elemin geldiler sırayla senden sana ait duygular ağaç dalları gibi yeşil yaprağın yanındaki elmadan daha kızıl hatırımı sormadan düştüler küçük bir dokunuşla ... sana ait senden vardı hep uzaktan bir çocuk sesi yada gel yavrum diyen şefkatli sesiyle güzel alımlı bir kadın çocuk heycanıyla cilveleşti ay yıldızlara güneşin günlük hesabını yazmakta gölgeler ürkek pısırık yanagından yanaga savrulan sonsuzluk ellerinde parmak aralığılığı uzaklığı kemanında ritmin yakarışları sarmaladı kemancının elllerinde seni senki doğmadan daha dünya doğanın koynunda candın puştluğa alışmıssa yaşam puştlar kahır çekmez hep kusarlar irin ve kini çatlak yırtık kirli lağım ağızları ... bütün puştlar gibi |