Karışma Ölüm Aşkına
’Aşk, sabahlara kadar uyumayıp şiirler yazmaktı düşümdeki sevgiliye ölmeden önce’
ne güzel şeydir zindanda zorlu bir aşk senden önce mezardaysa gökleri yarıpta hemen ardına ölmek, o gece ne güzel şeydir zindanda ne hoş şeydir nefretsiz ölmek haksızlıkla mücadele ederken elinde tek kalan yırtık gömlek koltuğunun altında beyaz kefen ne hoş şeydir nefretsiz ölmek ölümün şaşkınlığı ne içtendir aynanın karşısında gülerekten yalnız kalınca çığlıklar derindir bilhassa canertesiyse günlerden ölümün şaşkınlığı ne içtendir zannetmem amaçsız yaşanmaz marifet saymam amma hocam her gün feryat sabır dayanmaz beyninin içinde titreyen yaşam zannetmem amaçsız yaşanmaz ölüm döşeğinde bir yaralı can zevk almamış dünyada ruhuyla hayıflanır yüreği kırışmış insan doğru söylüyorum hakikat adına baştan ayağına anlatıyor yalan ölüm döşeğinde bir yaralı can görürsen diğer tarafı ölmeden aklın değil ruhun kaybolmuşsa dilin tutulur da konuşamazsan girme kimseyle ölüm arasına deme nereye daha erken saklan karışma yeniden doğmak adına ...karışma ölüm aşkına... Alper Tunga Karakoç |
haksızlıkla mücadele ederken
elinde tek kalan yırtık gömlek
koltuğunun altında beyaz kefen
ne hoş şeydir nefretsiz ölmek
Sevgili Alper,
Bugün varken, yarin yokmuş gibi yaşamak ya da NAZIM HİKMET'İN dediği gibi, <<BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞCESİNE>>!!!
Evet, amaçsız yaşanmaz ve illa da herbir bireyin bir amacı vardır. Yalnız bunlardan en iyi amaç, nefretli, lanetli, istenmiyen bir şekilde değil de, öldükten sonra arkada pozitif bir iz bırakma olmalıdır. Bırakılan bu iz de , sadece birkaç kimsenin için değil, bütün cihanı ve insanlığı saracak bir iz olmalıdır. Dolaysiyle ruhlar aleminde ruhumuzu sükunetle ve azimle gezdirirken, verceğimiz hesabın (- ve +)larını da, hesap etmek zorundayız.
Dostça sevgilerim ve selamlarımla