_KAYBETTİN_Öyle farklı yerin vardı ki bende; Hece hece güven, harf harf servettin… Şimdi istesen de istemesen de, Tüm yaptıklarına: “ - hata “ desen de, Nasuhî tövbeyle "-kat’a" desen de; Ruhum huzur bulmaz senli desende! Düşün! Neyi yıktın, ne harap ettin? Güneşi, mehtabı, tanı kaybettin... Nisansız ömrüme yağmur huzuru Kahrın kuruttuğu çöle rahmettin Seninle tatmıştı kalbim onuru Söyle de bileyim gözümün nuru Var mıydı gönlümün aşkta kusuru? Tereddütsüz yıkıp en muhkem suru Döktüğüm yaşlara karışıp yittin Bende filizlenen canı kaybettin... Hani “-ne var sanki“ bakışın var ya Ne kadar rahattın, nasıl cürettin…? Ciddiye almaya değmezmiş güya Bir anda üstüme çöktü ya dünya Sanki tüm hışmını döktü ya dünya Ne de çabuk bitti gördüğüm rüya İki söz arası bile hasrettin Pusulan bozuldu yönü kaybettin... Aşkla bir kefede tarttın yalanı Bilmedin kime rûh kimde sûrettin İsterdim, yandığın ateşi tanı Sen dik duruşumun kavisli yanı Sonsuz âfâkımın en sisli yanı Kuldan gizlesen de Rabb’e âyânı Meşrû sıfatınla eşsiz haslettin Geceye aldanıp günü kaybettin... Gönlüme taktığım tek mücevherde Değerin anlamı, asıl sirettin Dert etme, üzülme! Kalma kederde Demek ki sadâkat armış kaderde(!) Demek ki yaşamak varmış kaderde İster "-oyundu" de, ister kader de Bir heves uğruna bizi tükettin Sahte alkışlarla ünü kaybettin... Sen vatandın bana, sen helâl ekmek Su gibi azizdin, kutsal nimettin Öldüm mü , nedendi “ -o yok ki “demek? Senin gözünde ben bitmişim demek Koskoca bir hiçse verdiğim emek Neye yarar artık hayır dilemek Sanma vazgeçemem bende ebettin Bugünü, yarını, dünü kaybettin... Haydi git, git artık! Bakma ardına Anladım can değil yalnız şöhrettin Bensizlik çareymiş mâdem derdine Bensizlik yareymiş mâdem derdine Beni bana bırak, deme “ -derdi ne? “ Düşürme yolunu eski yurduna İlk önce kendine çok ayıp ettin, Sonra yavaş yavaş beni kaybettin… .... |
cok guzeldi gune guzellik katmis siir saygilarimla