Aşk Şarabı
Bir kadeh aşk şarabı bir dilber sofrasında,
Gönül iç iç desede akıl naz tafrasinda. Uzandım dokunmaya teni yaktı elimi, Eğildim koklamaya günah büktü belimi. Gaibdeki bu güzel der bura aşk-ı alem, Gelişinde bir matem gidişine bin sitem. Eyleme terk-i alem biraz bakıp geçeyim, Doldur aşk kadehini kana kana içeyim. Giy aşkın fistanını Şirin’i olur bahtımın, Gir gönül sarayıma sultanı ol tahtımın. Sen çölde açan gül ben dalında serkeş bülbül, Gülü bulan bülbülse neylesin bağda sümbül. Olmuş ise gönül kor akıl alem fikreder, Önce Allah der dilim sonra ismin’ zikreder. Bir gelsen çıkar ki nurun ışık gönlüme, Bir gelsen ne çıkar yar can katarsın ömrüme. Sanma ki bir ben gamlı bir ben boynu büküğüm. Sanma ki şu gönlünde dikilmiş bir söküğüm. Misal’i söyler durur yüzler güleç bulunmaz, Gönül bu gamlı gezer gide gide yorulmaz. Abdullah Küçükkaya |