Ölmemesi ne
Bir rivayet olur yüzyıl dolaşır
Seven sevdiğine er geç ulaşır Elbet çirkine de hoşluk bulaşır Acep ne yakışır bilmemesine… Âşık titreyerek bakarken yare Pervaneler gibi düşermiş nare Minik bir tebessüm derdine çare Kanlı gözyaşını silmemesine… Nadanlar kendini akil sanıyor Meftun gönül sanki boşa yanıyor Tüm saatler tik tak yâri anıyor Vakti parçalara bölmemesine… Seher vakti bülbül başlarken aha Halini arz eyler haşmetli şaha Sevgiliye mesken olan dergâha Sürüyor yüzünü gülmemesine… Ulvi aşklar durmaz arşa yükselir İki yürek aynı kalıpta erir Aşık göz kırpmadan canını verir Perişan kalbini dilmemesine… Nesimi’ye göre bu âlem fanus Sözün her zerresi sanki okyanus Kırılmış şişesi dökülmüş namus Ömre tamah etme ölmemesine… Ozan Hadi gençliğini özledi Âşıkleyin bir muamma düzledi Nice manaları örttü gizledi Ferhat’sa dağları delmemesine… |
selamlar...