zılgıt ve ağıt
bir yanda zılgıt
bir yanda ağìt bölüyordu gecenin sessizliğini tam orta yerinden zılgıtlar bir hoş ediyordu içimi ağıtlar haber veriyordu gidişini sırası gelenin ne kadar garip değilmi hayat denilan rüya bir tarafta beyaz gelinlik bir tarafta beyaz kefenlik ne kadar gariptir ki hem düğün yerinde hem teröristin elinde kalaşnikof patlar ilki gelenek ikincisi vatan için gerek ne acıdır ki iki ağıt yükselir biri bu ülkeden diğeri bir iç ülkeden biri "oğlum" deyip ağlar diğeri "kuremın" der ağlar etraftan bir sürü teselliler yükselir "ağlama"diye bir ses duyulur diğer bir ses "negri" der ve başka bir yanda bir güzele vurulur delikanlı "ez te pır hezdıkım" diye açılır kıza İstanbulda da bir aşk yeşerir "seni seviyorum"der kız delikanlıya ne fark eder demeyin çünkü aynı şey değil ikiside kalaşnikoftur belki biri gelenektir diğeri vatan için gerektir geçenlerde bir delikanlı izmirde okumaya gelmiş anlıcanız gurbette gòzlerinden dışarıya sızıyor içine sığdìramadığı haklı öfke öfkeliydi terörist damgası yediğine bunların hepsi "daye" dedi diye iki delikanlı ikiside dağda bir kör kurşuna hedef biri şehit olur bu ülke için diğeri leş olur sonra iki ağıt çığlık olur ikiside aynı yerden ana yüreğinden ve artık karınlar tok safsatalara adı kardeşlik adlı masallara şairide dediği gibi; "hep kardeş olacak değiliz ya" hem kardeş kardeşi öldürmezki yaşasın halkların sewgililiği belki bir bayrak dalgalanır gönderde ama bir bayrak daha var gönüllerde j |