içi yorduk
nerdeyse ilkbahardi
agaçlarda tomurcuklarda gördüm yüzünüzde tebessüm gibi açtı acacaktı bendeydi ellerinin biri şarabın kızıl koyuluğunda yorgunsam sensiz sensizsem suskun suskunsam kimsesizdim o dogup da büyüyemedigin tek katlı iki odalı eve bahce oluyordum belki bu gece esrik bir keman namesinde ağlıyordun karanlığın rahminden premature bebelerle coğalıyorduk susuyorduk sonra gözyaşların kururken aydinlığı sevmiyorduk, içiyorduk içi yorduk sevgili çürüttük bir akşam sonrasi sofrasi dağıldığında en fakir çocukluğumuzun içimizde çıktığımız yolculuktan yorgun agliyordun susuyordum içiyorduk aydınlığı sevmiyorduk... |