Yüzün
Bakabildiğin kadarını,
görürsün demiştim ya hani bir ara hani bir ara yüzünü büsbütün düşürmüştün ya hani o ara dokunurken uzamıştı ya saçların orta yere hani o ara, unutulmuştu ya zifiri karanlıklar büsbütün dur şimdi anlatacağım bilincim korkuluklarını kaldırmak üzeri yüzünde kalmıştım değil mi? bak yüzün bütün çirkinlikleri mi örtüyor bir yerde sanırım, yüzün Tanrı’ya açılan bir pencere sanırım senin adın Meryem olmalı uydurulmuş masallarda yaşadığını bilirdim oysa yalnızca |