ŞIMARIK YAĞMUR DAMLALARI
Yüreğin saklanmış naftalin kokulu sandığa
Sözlerin adeta hedefini arayan yağlı kurşun Hislerimin katline sebep sensin Gözlerin,kalbin kal diye yalvarmasın nafile Yıkıldım toz toprak içinde enkazım anlıyormusun ARTIK KAL DESENDE ANLAMI YOK Kendi dünyamın patika ıssız yollarındayım Nehirlerim yolunu nasıl bulacak hangi mecraya akacak Yağmur sonrası ,güneş hangi zamansızlıkta doğacak O kumsalda yeni yetme sevdalar bir daha yaşanırmı Yağmur dindiı gökkuşağının pembesi semayı sararmı ’ Beraber aldığımız mor koltuğa hayalin oturmuştu Hayalinle konuştum cam sehpaya beyaz menekşeler,şakayıklar aldım Ha birde kır kahvesine gittim nescafe içtim az şekerli Kumsala adını yazdım ,gizlerimde acın gizli Yağmur yağıyordu yalnızlıgımın şerefine usul usul Anlamış gibiydiler ,küskün çocuk oldular şımarmadılar YAĞMURLARINDA ESKİ ŞIMARIKLIĞI YOK Birgün yine geleceksin bu..caddelere Geçmişine çekileceksin bir cinayet suçlusu gibi Hayatına aldığın her kadında bir parçanı bırakarak Geçmişi geriye almanın imkansızlığını bilerek Geleceksin.... Yağmur mevsimi geçmeden gel ’Bu şehrin yağmurları mutsuzların üstüne daha fazla yağacak Nisan 2012 Mine Çakmak |