İki dudak arasından çıkan sözlere dikkat edin, sonuçda dilin kemiği yokdur. her insan sabırlı olup yüreğide taş değildir. Kalp kırılır tamir olmaz zaman geçersede geri alınmaz.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
EY İNSANLAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
EY İNSANLAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Arkadaşlığın afeti çekişmektir"...Düşünmeden söylenen bir söz hiç beklenmedik sonuçlar getirir...Sonrası nadim olsanda ,kırılan kalp su destisine benzer sızar akar bir yerlerden...Çekişmek; arkadaşına gıybeti getirir.Hata aramaya başlarsın...Yaptığın iyiliği söyler durursun...Bildiğin sırlarını ortaya dökersin...Yaparsında ,yaparsın...Velhasıl kelam "dil belası" işte ...Dile sahip olmak gerek.... Harun reşit davet verir ;bir gurub insan davete icabet eder,bu arada behlülde o mekana gider,fakat yanında bir misafiri vardır,onunla beraber davet verilen mekana gelir otururlar.... Sohbet devam ederken;Harun reşidin önüne tepsi içinde büyükce bir karpuz getirirler...Harun reşit ,henüz karpuza elini atmadan ,behlülün yanındaki misafiri cebinden küçük çakı bıçağını çıkarır .Buyrun efendim bu bıçakla kesin der.Harun reşit adamın yaptığı cahilce davranış için ,ders vermek ister ...Der ki o elindeki bıçak benimdir,geçen yıl çalınmıştı ,bıçak sende demekki sen hırsızsın diyerek cevap ister..Fakat adam donar kalır karşısındaki Harun reşiddir ...Behlül ,hemen atılır bu adam benim misafirimdir,bugun müsade edin ,cevabı yarın verecektir der...Harun reşit ,behlüle manalı manalı bakar .Yani akıl verme dercesinden .Tabi behlülde harunun o bakışının ne demek olduğunu anlar...Başını sallayarak tamam der...Misafirini alır evine götürür...Misafirini kapının girişindeki odaya koyar,kapıyada bir tane eşek bağlar...Kendide diğer odaya geçer...Ve seslenir .Eşek eşek beni duyuyormusun?...Misafiri anlar hemen hıııı diye ses verir...Behlül der ki ; iyi dinle ya eşek,yarın harun sana soracak .Bıçak benim sen hırsızsın.Bir yıldır ben bu bıçağı arıyordum,çabuk cevap ver....Sen diyeceksinki ;geçen sene evimizin önünde benim babamı öldürdüler ,katili kaçmıştı bulamadık.Babamın cansız bedeninin yanına yaklaştığımda ,göğsünde bu bıçak vardı.Bende o bıçağı aldım ,bir senedir bu bıçağın sahibini arıyorum...Mademki bu bıçak senindir ,öyleyse babmın katili sensin...Anladınmı der behlül...Adam yine hııı der....Sabah ,harunun huzuruna behlülle birlikte giderler.Adam aynen ,behlülün dediğini söyler...Harun reşit ,döner behlüle ;behlül bu senin aklındır...Behlül derki;Vallahi ben buna bir şey anlatmadım.Ben eşeğe anlattım o anlamışsa ben ne yapim...Harun tebessüm eder ,adamı serbest bırakır...Ve o misafir anlarki düşünmeden konuşulmaz,diline sahip olmak gerekmiş....Tebrik ederim güzeldi yazınız....Selamlar,saygılar....
çok güzeldi..dile sahip çıkmak gerekir..dilden söz de çıkıyor...tükrükte.. ne kırıcı söz çıksın ağızdan..ne tükrük yalansın...aşk buna dahil değil en ağır sözler söylensede gerçek seven affedebiliyor...kırgında olsa..zaman herşeyin ilacı..