Kimbilir nerdesin, yalnızlığın hicran rengisin!Hasretin sakin sokaklarındayım Nereye baksam, solan yaprakları koklasam, hüzünle barışsam Feryadım dinmiyor, içimi sızlayan yara iyileşmiyor, ümit her vakit boyun büküyor Halin sahrasında,hıçkırıklar var sol yanımda, ah u zar ile çaresizliğe sessizce adım atsamda Artık sesim duyulmaz oldu Gönül mahzun ve mağdur birşeklide hesapla hazan oldu Dinemeyen ahım hiç yorulmadı, sehven yapılmış ne varsa hazince içime oturdu Gülmeye çaremi kaldı, tebessüm eden umuda dayandı, yorgun ve bitkin melal bana kaldı Geceye baksam haşyet kokar Sevdası olmayan bir yürek, nasıl mütebessim bakar Kar her vakit içime yağar,bıçkın dalgalar acziyetimi yoklar, lahza niye acır yar Süruru özlerim, kaderi nasıl isyan ederim, nasip için sabra ve kanaate niye hoyratça gülerim Hicaz mahakımı sever oldum Hüzzam tınısıyla artık huzur buldum, saba ile düş kurdum Tanburun sesiz alıp götürüyor beni, sazendenin derdi sanki benim ki gibi duruldum Korku ve kederi nasıl beslesem, sinemde ikamet ettirip hazan olup göçsem, çare değil unuttum Düşünmek için duygular haz olmalı Kalp lekelerinden arınıp, hakikatin aksanıyla konuşmalı Kararan ne varsa sevda diye avunmamalı, aşk için esarete nazar edip kölelik yapmamalı Ruhun sevdası okunmalı, kalbin inşirah ile aşka ram olmalı, ikram ve hassasiyet ihlas yapılmalı Her kimi hor görürsem, yaşarsın İçinde beslediğin canavardan haberdar mısın, anlamalısın Avunmak için bahane aramasan, muhakeme için azimle yol almaya adanmalısın Ecelin vakti gelmeden, nefesin tükenmeden, kalbin sedası bitmeden hesabıyla barışmalısın Akıl kalbin feri ve vicdanın rengidir Vuslata aşina olan her kimse emeğini ve merakını elcümle hak için hasretmelidir İlimsizlik sığlık demektir, halde yaşanmayan ilim sadece rivayet için derlediğin azık değildir Uyuyan bir kalp, ahdinden uzak bir hesap, içsellikten arileşmiş cenah aşk ve sevda ehli değildir Mustafa CİLASUN |