3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1525
Okunma
Denizin kumu olmalı,
Bedeni yırtan kireçten arınarak.
Sağlam bir liman kurmalı,
Volkan taşlarından seçerek ruha.
Uzanmalı şöyle sıcak sıcak…
Bil ki;
Gitsen de katlanırım pek ısrara düşmem ben…
Gözyaşı dediğin ne?
Su, sadece bir tuzlu su…
Bir insan, yalnız
Ve içten ağlar
Çekilir en kuytu yerine ruhunun…
Gel ki;
Çekemem, ümmi ile bir çıvgara düşmem ben
Biteksiz kır, bir taşa can verir de
Çıplak ayak, kıraç eller utansın;
Fer götürüp, ter silmekten habersiz…
Esaret ruhta başlar;
Beden kalıptır aciz…
Kullara kul olmak mı, köle olmak mı hâşâ;
Uçarım kartal olup aç kuşmara düşmem ben;
El açmam firavuna, namert çara düşmem ben;
Nar pervası çekerek istiğfara düşmem ben…
Bir aşkın közündeyken naçar kalsam kimsesiz
Bitmeyecek vuruşmam gün doğumuna kadar;
İki dünya mülkünden olurum da hissesiz
Aldığım tek nefeste intizara düşmem ben...
Kölesi olmak niye bir zavallı zamana
Korkularımdan kaçmam bir firara düşmem ben
Sevgi hep süren bahar, benzer uçsuz ummana
Gülken tek sevdiceğim filbahara düşmem ben…
Gör ki olmadı.
Yeni bir bahar geldi gösterip endamını
Gidecek diye nasıl da keyifte…
Yine erimeyecek;
Yine ah edecek bülbül
Karlar diz boyu yürekte...
Osman Aktaş
5.0
100% (3)