Leyla’m…!
Leyla’m…!
Aradım ömrümce, durmadan seni, Bulamadım neydi, sendeki anlam. Dermanlık bitkinin, dağda gülşeni, Açmamış çiçeğim, gülümsen Leyla’m…! Karış karış gezdim, Anadolu da, Rastladım yollar da, çakala kurda, Dediler yok burda, git başka yurda, Gezmediğim hangi, yurdumsan Leyla’m…! Deli gibi diyar, diyar dolaştım, Aras tan geçip de, dağları aştım, Ağrı, Şah dağ derken, şark’a ulaştım, Sen ulaşılmaz Kaf, dağımsan Leyla’m…! Dolandım durdum da, ardın izinde, Çeken neydi beni, senin giz’inde, Suretin gördüğüm, Bakü kızın da, Asaletin sanki, özüsen Leyla’m…! Bilemedim neydi, seni aratan, Böyle uygun görmüş, belki yaratan, Ellerin gözün de, oldum şarlatan, Yoruldum sen söyle, nerdesen Leyla’m…! Yaklaştım kokuna, Azer elinde Kaybettim izini, hazar gölünde, Mecnunun olmuşam, Thar çölünde Canımın cananı, Aşkımsın Leyla’m…! Adını yazdım ya, dağda kaya da, İzini buldum da, Alaman’ya da Ses vermedin benim, figan feryada, Feryadım odlara, ver yansın Leyla’m…! Her gördüğümü sen, sanıp durmuşum, Yıllarca boşuna, hayal kurmuşum, Sen yanımda yoksan, kanatsız kuşum, Bu can sensiz nasıl, dayansın Leyla’m…! Belki de sen benim, eksik yanımsın, Damarım da dolaşan, sevda kanımsın, Hasretle beklenen, kader anımsın, Kavuşursak vuslat, uzansın Leyla’m…! Kalbim yıllardır ki, intizardadır, Şimdi Allah bilir, Leyla’m hardadır, Bilmez mi ki Aras, yaman dardadır, Bulamazsam kader, utansın Leyla’m…! Tolga Aras 25.02.2012 |
üstadımı kutlar saygılar sunarım..