Aynadaki AdamOturakalmışım aynanın karşısında Ve seyredeyorum karşımdaki adamı Sanki bu ben diğilmişcesine Tanıyamadım ve soruyorum kendime Bu aynadaki yaslı adam benmiyim diye... Saçlarına bakarım, epeyce seyrelmiş Geriye kalanlarında çoğu ağarmış, sanki Kışın ortasında kar altında kalmışcasına Nezaman döküldü ve ağardı saçlarım? Bilmiyorum ve soruyorum kendime Bu aynadaki yaşlı adam benmiyim diye.... Gözlerine bakarım, sönmüş cevheri Kan oturmuş, çökmüş kaşları, sanki Senelerdir hiç uyumamışcasına En son nezaman doyasıya uyudum? Bilmiyorum ve soruyorum kendime Bu aynadaki yaslı adam benmiyim diye.... Yüzüne bakarım, bitkin bir hali var Sarkmış avurtları, çökmüş, sanki Hü desen çocukca ağlarcasına Enson nezaman candan güldüm? Hatırlamıyorum ve soruyorum kendime Bu aynadaki yaşlı adam benmiyim diye… En son hatırladığım Şöyle beş, belkide altı sene oluyor Aynı ayna ve gine ben..... O zamanda sormuştum kendime Bu aynadaki adam benmiyim diye.. Mutlu anlarımdı benim Meleğimi tanıdığım zamandı Uzun simsiyah saçlar, parlayan gözler, sanki Onyedi yaşında bir delikanlı gibi Sormuştum bana ne oluyor? Aşıktım ve mutluluktan sormuştum kendime Bu aynadaki genç delikanlı benmiyim diye.... Şimdi ise meleğimsiz Kaybediyorum kendimi mazilerde Bırakmışm hayatı akışına Ve sonbaharda düşen yapraklar misali Tek tek geçen günlerimi seyrediyorum Ve soruyorum kendime, niye? Bilmiyorum! Tek bildiğim, Bu aynadaki yaslı yaşlı adam benim.... sazgılarımla mikail Darmstadt, 12.2006 söz-yazı mikail, alias deli cocuk e-mail: [email protected] msn: deli_cocuk32@ |