EzêŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Dar ji pelan xeyîdîne - Agaclar yapraklarindan küsmüsler
Ciya ji kevirên nav xwe - Daglar kendi icindeki taslarindan “Gül eziği yüreğinde kaç iklim muştusu Olmakla olmamak arasındaki çizgisin” İllaki! Yarım kalmış avuçlarıma Gün dolduracaksan Saçlarımdan başla Bahar tellerini Örmeye… Gönül dağları; Kaç isyana muhkem Alacası bozuk sandıkların Asırlık çiçekleriyim ezê Amma! Yol kesen eşkıyanın El mendili olmadım Sallandıkça kirletilen Dalından… Çiçeksizim; Tomurcuklar talan oldu Yapraklar küstü dala Ne varsa sözlerimde Pimi çekilmiş gibi Döneniyor içimde Kovulsam da kapılardan Her ağaç kovuğunda muradım Yosun tutmuş taş diplerinde inadım “Ayrıklara sarılacak Gelin çiçekleri…” Yüzü dönük Ebegümeçlerinde Çitlembik olacağım İlk kez aynadan utanışım Ve ilk kez acılara teyelli Çocukluğum… “Elma dersem çık Armut dersem çıkma…” |
Düşündüğü gibi dillenmiş.